Bu nasıl bir iddia ya! Beyin mi yakacaksın be mübârek ? :))
Yıl 1998. Kanada’nın Vancouver şehrindeki British Colombia Üniversitesi’ndeyim. Ömrümde ilk kez bu şehirde karşılaştığım, Nakşibendi Şeyhi Şeyh Nâzım Kıbrıs-î, etrafındaki MI6 ajanı güzel kızlarla cilveleşerek verdiği konferansta şunları söylüyordu: “İngiliz Kraliyet ailesi Hz. Muhammed’in soyundandır. Prens Charles doğuştan sünnetli gizli Müslümandır.”
Sayfa 131 - Destek YayınlarıKitabı okuyacak
Koronavirüs ve türevlerinin katalizör olarak kullanıldığı yeni dünya düzeninde "sanal para"nın küresel rezerv para birimi haline getirilmesiyle "teknopoli"nin dijital diktatörlüğünün sağladığı kontrol ve "veri-zm" dini "Her insan Tanrı'dır," inancı üzerinden zihin ve biyolojik yapısının hack'lenebildiği (manipüle edilebildiği) "sentetik insan" giderek "hibrit insan"a dönüşerek neslini ve hürriyetini kaybedecek. 21.yüzyıl insanı, tarihin kaydettiği en meşhur iki köle Spartaküs ve Bilal-i Habeşi'den daha fazla köleleşme yolunda… Ekonomik kölelik, zihni esaret ve biyolojik kontrol!
Reklam
ABD’de yayımlanan George adlı bir magazin dergisinin Şubat 1997 sayısında, Arno Karlen adlı bir yazar, "En kötü senaryo, nüfusu çok artan dünyada akciğerlere saldıracak bir virüsün 2020'de ortaya çıkabileceği"ni yazmıştı.
Mendese göre “ABD'de her şeyin bir manası var” Mendes şöyle devam ediyor: “Scientology gibi tarikatlar bu yüzden var, bu yüzden TV'de gurular (!) her şeyi cevaplıyorlar. İnsanlar yönetilmek, yönlendirilmek istiyor.” Kavanoz Kafada tek bir soru, “Peki, ya siz, siz ne düşünüyorsunuz?” diyor yönetmen Mendes. Village Voice'un sinema yazarı Jim Hoberman Hollywood'u şöyle değerlendiriyor: “Hollywood, 11 Eylülden kendini sorumlu tuttu. Aksiyon filmlerini peş peşe üreten endüstri, dev yapımcıların teröristlere yol gösterici olduğu düşüncesiyle anlamsız bir suçluluk duygusuna kapıldı... Hollywood ani bir panikle yeniden Püritenliğe (Evanjelizm) döndü. Hollywood'un demokrat kesimi düşmanla (!) anlaşmayı yeğledi. Cumhuriyetçilerse dev şirketlerle ilişkiye geçip gerekli senaryoları gecikmeden yazmalarını istediler. ABD yeniden bir ahlaki yapılanmaya girişiyordu. Neo-con (yeni muhafazakârlar) ideolojilerini benimseyen Hollywood CIA ve Pentagon'la el ele çalışmaya başladı.”
Sayfa 240Kitabı okudu
Albert pike,1871'de tamamladığı,Morals and Dogma'da şöyle der: Bir fikri anlayabilmemiz için o fikrin tarihi gelişimini de anlamak şarttır.
Sayfa 126Kitabı okudu
Umberto eco şöyle der : Ne kadar çok şey bilir ya da biliyormuş algısını meydana getirirseniz,o kadar güçlenirsiniz. Bildiklerinizin doğru olup olmadığının bir önemi yoktur. Asla unutulmamalıdır ki önemli olan bir 'sırra' sahip olmaktır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.