Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Barbara ilk ailesinin üyeleriyle duygusal bağlantılarında, açık ve ayrı bir "ben" tanımlamakta sorun yaşıyorsa, aynı sorun evliliğinde de ortaya çıkabilir.
Diğerlerine, kendi acılarıyla başa çıkıp kendi sorunlarını çözme alanı tanıyan bir ayrılık düzeyine ulaşmakta ne kadar da zorlanıyoruz! Ayrılık ve birliktelik güçlerini dengeleme zorluğunu erkekler de yaşıyorlar; ama onlar huzursuzluklarını kendilerini uzaklaştırarak ve ilgilenmeyerek (kısacası, "ben" adına "bizi" feda ederek) halletme eğilimini gösterirken, biz kadınlar duygusal aşırı yüklenmeyi (yani, "biz" adına "ben"i feda etmeyi) yeğliyoruz.
Reklam
Hepimizin, birbirini besleyip birbirine anlam katan birer “ben” ve “biz”e ihtiyacımız var.
Kızlar bu kitabı okuyun <3
Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir "ben" gerektirir, oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir. Ama benliğimizi, aile ağacımızdaki diğer bireylerden soyutlayarak gerçekleştiremeyiz. Köklerimizi kesip atarsak, bu işte bize hiçbir kitap -ya da hiçbir terapist- yardım edemez.
Uzun vadeli bir ilişkiyi yürütebilmek zor iştir,çünkü bireycilikle(ben) birliktelik (biz) arasında ince bir denge kurmayı gerektirir.
Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir “ben” gerektirir; oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir. Ama benliğimizi, aile ağacımızdaki diğer bireylerden soyutlayarak gerçekleştiremeyiz. Köklerimizi kesip atarsak, bu işte bize hiçbir kitap – ya da hiçbir terapist– yardım edemez. Çoğumuz aile üyelerimize – özellikle de annelerimize– karşı güçlü tepkiler verir, ama onlarla derinlemesine konuşup kendi deneyimleri hakkında bilgi edinmeyiz. Bizimkini olduğu kadar annemizle babamızın yaşamlarını da yapılandıran güçler, ya da annelerimizin ve büyükannelerimizin bizimkine benzer sorunlarla nasıl başa çıktıkları hakkında hiçbir şey bilmeyiz. Bunları bilmediğimizde, benliğimizi de bilemeyiz. Kökünü tarihimizden alan açık bir benliğe sahip olmadıkça da, tüm durumlarda yoğun öfkeli tepkilere maruz kalır, buna tepki olarak diğerlerini suçlar, kendimizi uzaklaştırır, pasifçe boyun eğer ya da tası tarağı toplayıp taşınırız.
Reklam
Belli bir ilişkide kronik bir öfke duyuyorsak bu, “ben”i biraz daha açığa çıkarıp güçlendirmek için bir mesaj olabilir. Bu durumda, ne düşündüğümüzü, ne hissettiğimizi, ne istediğimizi ve yaşamımızda neyi farklı yapmak istediğimizi görmek amacıyla benliğimizi yeniden incelememiz gerekir. Açık ve ayrı bir “ben” oluşturmamız, hem yakınlığı hem de yalnızlığı yaşayıp tadını çıkarmamızı sağlayacaktır. Ne yakınlığın aynılık, birlik ya da benliksizleşme; ne de yalnızlık ve ayrılığın, uzaklık ve soyutlanma olması gerekir.
2. İşler kızışmışken vuruşa geçmeyin. Bazı ilişkilerde iyi bir kavga havayı temizleyebilir, ama hedefiniz sabitleşmiş bir modeli değiştir mekse, konuşmak için en kötü zaman kendinizi öfkeli ya da ger- gin hissettiğiniz anlar olabilir. Konuşmanın ortasında öfkelenmeye başladığınızı sezerseniz şöyle diyebilirsiniz: "Kafamı toplamak için biraz
Kendinizi başkasının vicdanına bırakmayın.
İlişkide yeterince "ben" yoksa ne olur? Burada kendi kimliğimizi ve yaşamımız üzerindeki kendi denetimi ve sorumluluğumuza yitiririz. "Birliktelik gücü"nün baskın geldiği durumda enerji, diğer kişi için var olmaya ve diğer kişinin farklı düşünüp davranmasını sağlamaya harcanır.
İlişkilerin iyileştirici gücü
“Benlik tanımlamak” ya da “kendine özgü olmak” insanın sonuçta tek başına yapması gereken bir iştir. Başkaları denese de, ya da biz kendilerinden istesek bile, bu işi kimse bizim yerimize yapamaz ve yapmayacaktır. Sonuçta, ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı ben tanımlarım. Benim ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı "biz" tanımlamayız. Yine de, bu yalnız ve zorlu işi kendimizi soyutlayarak başaramayız. Bunu başarmak için gerekli olan şeyler, diğerleriyle bağlantımızı korumak ve ilişkilerimizde, kendimiz hakkında yeni şeyler öğrenmektir.
Sayfa 189 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Barbara ilk ailesinin üyeleriyle duygusal bağlantılarında, açık ve ayrı bir “ben” tanımlamakta sorun yaşıyorsa, aynı sorun evliliğinde de ortaya çıkabilir.
Sayfa 37
Açık ve ayrı bir “ben” oluşturmamız, hem yakınlığı hem de yalnızlığı yaşayıp tadını çıkarmamızı sağlayacaktır. Ne yakınlığın aynılık, birlik ya da bensizleşme; ne de yalnızlık ve ayrılığın, uzaklık ve soyutlanma olması gerekir.
Sayfa 33
Çocuklarımızın duygu ve düşüncelerini değiştirmemiz mümkün değil. Daha da önemlisi, bu bize düşmez. Bunu yapmaya çalışmak, öfkemizi ve sıkıntımızı daha da artırmaktan başka işe yaramayacaktır. Ayrıca, çocuğun aile içinde açık ve ayrı bir “ben” oluşturma çabalarını da engelleyecektir.
Sayfa 129 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Genellikle durum böyle
Ayrılık ve birliktelik güçlerinin dengeleme zorluğunu erkeklerde yaşıyorlar ama onlar huzursuzluklarının kendilerini uzaklaştırarak ve ilgilenmeyerek kısacası ben adına bizi feda ederek halletme eylemini gösterirken Biz Kadınlar duygusal aşırı yüklenmeyi yani biz adına beni feda etmeye yeğliyoruz .
Ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı ben tanımlarım. Benim ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı biz tanımlamayız. Yine de, bu yalnız ve zorlu işi kendimizi soyutlayarak başaramayız. Bunu başarmak için gerekli olan şeyler, diğerleriyle bağlantımızı korumak ve ilişkilerimizde, kendimiz hakkında yeni şeyler öğrenmektir.
435 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.