Vakit olur ki senin sınavın başkalarının sınavı olur, gün olur sen başkalarının sınavı olursun. Bu meşguliyet bize asıl sınavı unutturuvermesin. Yel eser geçer gibi bir bakmışsın yolu şaşırmışsın, sınavda olduğumuzu unutuvermişiz. İndi tut ki senin ki misal ulu Karatay medresesinde talebeleri imtihan edersin aralarından bazıları sınavda olduğunu
Nerden gelir nereye gidersin Delikanlı? -Leyla'dan geliyorum , Mevla'ya gidiyorum. |•Leyla ile Mecnun'un çilesi/DevletTiyatrosu|
Reklam
Leyla'dan Mevla'ya
Aklını yüreği yüzünden kaybeden çoktur. Zaten aklı olan Aşk'a düşer mi hiç ? Aşk aklın değil yüreğin işidir... Kaf dağı eteklerinde bir Anka kuşudur. Herkese konmaz, konar ama herkeste durmaz. Yürek ister, bilek ister, pervasızlık ister aşk. Baş ister, yol ister, ferman ister. Kendi eliyle celladına kurban gitmek ister aşk. Olgunlaştırır Aşk.
Sayfa 52 - undefinedKitabı okudu
Şarkının sözlerine katılmadığımı belirtmeliyim. :) Şu hayatta en kıymetli hazinenin sevgiyi, aşkı tanımak olduğuna yürekten inanıyorum. :) Bir insanı sevmeyi bilmeyen nasıl Mevlâ'yı sevmeye yol bulacak ki?.. :) Böyle bir hazine Bahşedildiyse insana neden unutmak istesin, sevdiğine hasretse, hasret acısı zor ama o acıda da vazgeçilmez bir lezzet var... :) Bir gün bir genç, Mevlânâ'nın kapısına gelip ; "-Beni müridliğe kabul buyurun efendim” diyerek niyâzda bulunur… Mevlânâ gence bakar ve; "-Hiç aşık oldunuz mu evladım?” diye sual eyler. Genç şaşkın bir halde ne diyeceğini bilemez. Mevlânâ, müridliğe kabul edilmesi için önce bir kulu sevmiş olması gerektiğini söyler ve genci geri gönderir. Genç ne yapacağını bilemez bir hal içinde ertesi gün tekrar tekkenin kapısını çalar ve isteğini yeniler. Mevlânâ suâlinde ısrarlıdır ve genci tekrar geri gönderir. Üçüncü gün genç dayanamaz ve Mevlânâ'ya bu isteğinin hikmetini sorar. Mevlânâ mütebessim bir çehreyle müride döner ve "-Bir kulu dahi sevmekten âciz olan, nasıl yüceler yücesi Allah'a âşık olmaya yol bulur?" "-Bir kulun ateşine yanmamış gönül, yüceler yücesinin aşkını nasıl bilsin de yansın?" "-Sev de Gel Evladım, Sev de Gel!.." Rabbim Bahşettiyse Aşk Nîmetini, harama bulaşmadan en nezih duygularla taçlandırmalıyız bu hâlimizi ve Leylâ'dan Mevlâ'ya götüren bir köprü olmalı duygularımız... Kalplerimiz ancak Mevlâ'da huzur bulur çünkü... :) Rabbim bu Dünyâ'ya odun gelip, odun gitmekten Korusun, âmin... :)
224 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Necip Fazıl'ın dili ağır değildir. Günümüzde kullanmadığımız hiç bir kelimeyi kullanmaz aslında. Çok kitabını okudum N.Fazıl'ın ancak hiç birinde bu kitaptaki kadar zorlanmamıştım. Anlatılmak istenen hikaye ve tabi ki seçilen cümleler çok vurucu. Her bir cümle çok derin anlamlar içeriyor. Bazılarını 3-4 kere okumak kelime kelime irdelemek gerekebiliyor. Belki gençlerimiz sevmez bu tarz eserleri ama bence okunması gereken bir kitaptı. Naci'nin sevdiği ve peşinden koştuğu kadına ulaşamaması, zoraki de olsa genç bir kızla evlenmesi, sevdiklerini kaybetmesi ve hazırladığı tez çalışmasıyla Avrupa'ya açılmasına kadar her anında Allah'ı anarak adımlar atması beni çok etkiledi. Mecnun nasıl ki Leyla'dan vazgeçip Mevla'ya ulaşmışsa, aynı yolda olan Naci'nin de hangi merhalelerden geçtiğine tanık olmakta ayrı bir tat verdi.
Aynadaki Yalan
Aynadaki YalanNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20175,1bin okunma
420 syf.
6/10 puan verdi
Ella'nın aracılığıyla beşeri aşkı ve onun Aziz Zahara ile de tanışmasıyla onun gözünden kaleminden Mevlana, Şems ilişkisini de anlatarak ilahi Mevlevi bir yön kazandırmış. Bir nevi leylâ'dan mevlâ' ya aşk anlatılmıştır.
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967,6bin okunma
Geri138
386 öğeden 381 ile 386 arasındakiler gösteriliyor.