Okuduğum en samimi, en dokunaklı kitaplar arasında ilk sıralarda göstereceğim Gavur Mahallesi’ndeki yazarın birbiri ile bağlantılı otobiyografik öyküleri, eskilerin fakir yaşamının yokluğunda var olma çabasını sanki bir dost sohbetinde, bir mahalle ortamında cami ezanlarının, kilise çanlarının içinde herkesin kendi halinde ekmek savaşını ağız kenarında tatlı bir tebessüm oluşturan çok sıcak bir dille anlatmış.
Okurken çok keyif aldım.
Okuyun…okutturun…
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Sahi günah denen şey neydi? Ne, ne zaman günah, ne zaman değildi? Buna kim veya kimler karar veriyordu? Papazımız Der Arsen mi, Ali Paşa camii' nin imamı mı?
Gavur Mahallesi- Mıgırdiç Margosyan
Son zamanlarda öykü okumak beni ciddi anlamda tatmin ediyor. Ve şansıma o kadar güzel öyküler okuyorum ki..
Margosyan Diyarbakır 'in Gavur Mahallesinde doğmuş, eğitim için İstanbul'a gitse de o coğrafyadan kopamamış bir yazar. Coğrafyayı avucunun içi gibi bitmesinin yanında bizim için en önemli kısım yöre insanını çok iyi bilmesi.
Kitabın içinde mahalle hayatını, doğumları, ölümleri, damların yıkılmasını, erkek çocuk doğurmak için yapılması gerekenleri yani günlük hayatta yöre insanının bütün yaşadıklarını anlatıyor bize. Ermenice, Kürtçü, Türkçe karşılıkları yani zaten bir arada yaşayan bu insanların nasıl yaşadıklarını, kendi kültürlerini o kadar tatlı ve masalsı bir dil ile anlatıyor ki Margosyan ben diline hayran kaldım. Bir arada yaşamanın güzelliğini, ayrışmamayı, Hep beraber ne kadar güzel olduğumuzu hatırlamayı özlemişim.
Kure Mama ile tanışıp çocuk doğurtup sonra evlerde keyif yaptim, genç yaşında ölen Güzellerin Meryem'e herkes ile birlikte ağıt yaktım. Anne gebe kalınca yapılan malezi onlarla birlikte tattım. Böyle güzel ve gerçekçi yazmış öyküsünü Margosyan.
İyi ki yazmış.
Okuyun efendim mutlaka okuyun, önerimdir.
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Gavur Mahallesi Yazar çocukluğunun Diyarbakır günlerini bizlere anlatırken, günlük hayatı günlük dille çok hoşuma giden tatlı bir anlatımla yazmış. Kesinlikle okunmalı.
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Derleme bir kitap, onalti Türk yazarın otobiyografik ya da kurmaca kısa hikayelerinden oluşuyor. Tüm hikayeler yazarların gençlik yılları belki de yazar olma hikayeleri ile ilgili. Az okunmasına ve hic inceleme olmamasına şaşırdım. Belki de kitap tanıtımında içinde hikayeleri olan yazarlar belirtilmeli idi. Bu nedenle yazarların isimlerini alfabetik olarak paylaşıyorum.
Banu Özyürek
Buket Uzuner
Deniz Poyraz
Fatih Altınöz
Gülten Dayıoğlu
Kerem Eksen
M. Zaman Saçlıoglu
Mıgırdiç Margosyan
Mine Söğüt
Tuğba Doğan
Yiğit Bener
Zeynep Uzunbay
Bildiğiniz okuduğunuz yazarların, yazar olma hikayelerini okumak ya da yeni yazarlar tanımak için faydalı bir kitap olmuş. Okunmasını tavsiye edebileceğim bir kitap.
Doldur ey saki, bu cem bezminde bir gün mey biter
Boş kalır fani kadehler, tel susar, hey hey biter
Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter
Boş kalır fani kadehler, tel susar, hey hey biter.
Bazen insanlar "bir finduğun içini" yalnız başlarına yiyemeyecek kadar mı salaklaşıyor, bu denli mi duygu yüklü oluyorlardı? Duygusallığın doruk noktasına yuva kuranlara âşık mı deniyordu? Yoksa aşk, salakların içine düştükleri bir tuzak, kendi başlarına ördükleri bir koza mıydı? Neyse ne! Yuvarlatılarak sokağa atılmış bir kağıt parçasına patlattığı voleyle, deminden beri kafasını kurcalayan ve kağıt top kılığına bürünmüş aşk havalandı, kendi etrafında döne döne süzüldükten sonra kolu kanadı kırılıp mecburi inişe geçti, yuvarlana yuvarlana, kaldırım kenarındaki sabunlu su birikintisinde meçhule doğru yelken açtı.