Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
124 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okuduğum en samimi, en dokunaklı kitaplar arasında ilk sıralarda göstereceğim Gavur Mahallesi’ndeki yazarın birbiri ile bağlantılı otobiyografik öyküleri, eskilerin fakir yaşamının yokluğunda var olma çabasını sanki bir dost sohbetinde, bir mahalle ortamında cami ezanlarının, kilise çanlarının içinde herkesin kendi halinde ekmek savaşını ağız kenarında tatlı bir tebessüm oluşturan çok sıcak bir dille anlatmış. Okurken çok keyif aldım. Okuyun…okutturun…
Gavur Mahallesi
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Reklam
Zen çocukları da ölür mü ? Onlar da ölür ama geç ölür
Sahi günah denen şey neydi? Ne, ne zaman günah, ne zaman değildi? Buna kim veya kimler karar veriyordu? Papazımız Der Arsen mi, Ali Paşa camii' nin imamı mı?
Sayfa 112Kitabı okudu
124 syf.
·
Puan vermedi
Gavur Mahallesi- Mıgırdiç Margosyan Son zamanlarda öykü okumak beni ciddi anlamda tatmin ediyor. Ve şansıma o kadar güzel öyküler okuyorum ki.. Margosyan Diyarbakır 'in Gavur Mahallesinde doğmuş, eğitim için İstanbul'a gitse de o coğrafyadan kopamamış bir yazar. Coğrafyayı avucunun içi gibi bitmesinin yanında bizim için en önemli kısım yöre insanını çok iyi bilmesi. Kitabın içinde mahalle hayatını, doğumları, ölümleri, damların yıkılmasını, erkek çocuk doğurmak için yapılması gerekenleri yani günlük hayatta yöre insanının bütün yaşadıklarını anlatıyor bize. Ermenice, Kürtçü, Türkçe karşılıkları yani zaten bir arada yaşayan bu insanların nasıl yaşadıklarını, kendi kültürlerini o kadar tatlı ve masalsı bir dil ile anlatıyor ki Margosyan ben diline hayran kaldım. Bir arada yaşamanın güzelliğini, ayrışmamayı, Hep beraber ne kadar güzel olduğumuzu hatırlamayı özlemişim. Kure Mama ile tanışıp çocuk doğurtup sonra evlerde keyif yaptim, genç yaşında ölen Güzellerin Meryem'e herkes ile birlikte ağıt yaktım. Anne gebe kalınca yapılan malezi onlarla birlikte tattım. Böyle güzel ve gerçekçi yazmış öyküsünü Margosyan. İyi ki yazmış. Okuyun efendim mutlaka okuyun, önerimdir.
Gavur Mahallesi
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Reklam
124 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Tavsiye
Gavur Mahallesi
Gavur Mahallesi
Yazar çocukluğunun Diyarbakır günlerini bizlere anlatırken, günlük hayatı günlük dille çok hoşuma giden tatlı bir anlatımla yazmış. Kesinlikle okunmalı.
Gavur Mahallesi
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000860 okunma
Yemek yerken hiç konuşmayız, sadece yeriz, konuşan aç kalır.
180 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
İncelenmeli ve okunmali
Derleme bir kitap, onalti Türk yazarın otobiyografik ya da kurmaca kısa hikayelerinden oluşuyor. Tüm hikayeler yazarların gençlik yılları belki de yazar olma hikayeleri ile ilgili. Az okunmasına ve hic inceleme olmamasına şaşırdım. Belki de kitap tanıtımında içinde hikayeleri olan yazarlar belirtilmeli idi. Bu nedenle yazarların isimlerini alfabetik olarak paylaşıyorum. Banu Özyürek Buket Uzuner Deniz Poyraz Fatih Altınöz Gülten Dayıoğlu Kerem Eksen M. Zaman Saçlıoglu Mıgırdiç Margosyan Mine Söğüt Tuğba Doğan Yiğit Bener Zeynep Uzunbay Bildiğiniz okuduğunuz yazarların, yazar olma hikayelerini okumak ya da yeni yazarlar tanımak için faydalı bir kitap olmuş. Okunmasını tavsiye edebileceğim bir kitap.
Herkes Bir Anda Büyür
Herkes Bir Anda BüyürKolektif · Kırmızı Kedi Yayınları · 20216 okunma
Fatma Hanım, yine açık penceresinde , iri memelerini okşayarak bir şarkı tutturmuştu: "Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı..."
Reklam
Doldur ey saki, bu cem bezminde bir gün mey biter Boş kalır fani kadehler, tel susar, hey hey biter Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter Boş kalır fani kadehler, tel susar, hey hey biter.
Bazen insanlar "bir finduğun içini" yalnız başlarına yiyemeyecek kadar mı salaklaşıyor, bu denli mi duygu yüklü oluyorlardı? Duygusallığın doruk noktasına yuva kuranlara âşık mı deniyordu? Yoksa aşk, salakların içine düştükleri bir tuzak, kendi başlarına ördükleri bir koza mıydı? Neyse ne! Yuvarlatılarak sokağa atılmış bir kağıt parçasına patlattığı voleyle, deminden beri kafasını kurcalayan ve kağıt top kılığına bürünmüş aşk havalandı, kendi etrafında döne döne süzüldükten sonra kolu kanadı kırılıp mecburi inişe geçti, yuvarlana yuvarlana, kaldırım kenarındaki sabunlu su birikintisinde meçhule doğru yelken açtı.
Çe ! Çe ! Kurag eger, eş mın irtes! Yok ! Yok ! Sıpa geldin , eşek gideceksin !
Dicle içinde kaya Egildım baktım aya Cahal ömrım çürıdi Günleri saya saya
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.