Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.
kendi kendine eşya toplayan, bunları bi köşede biriktiren her takıntılı kişinin arkasında bi kalp kırıklığı, derin bi dert, açıklanması zor bi ruhsal yara olduğu anlamına geliyordu bu soru. benim derdim neydi?
- "Sen de mi uyuyamıyorsun?"
+ "Bu ara uyuyamıyorum bazı geceler."
- "Merak etme, geçer. Daha gençsin. Acılar yüzünden uykusuz kalmak için daha çok erken, korkma. Ama benim yaşıma gelince hayatta pişman olduğun şeyler varsa, sabahlara kadar yıldızları sayarak bekliyorsun. Sakın pişman olacağın bir şey yapma."