İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Türkiye’de yaşayan, Türkiye’den İslâm dünyasını seyreden ve Türkiye’yi önemseyen her Müslümanın, diğer okumalarının yanında, kendisini bilhassa şu beş türde, ömrü boyunca disiplinli, ısrarlı ve istikrarlı bir okuma programıyla beslemesi gerektiği kanaatindeyim.
* İslâm’a dair temel okumalar
İçinde yaşadığımız coğrafyanın dinamiklerini, İslâm’ı
kahramanı oynayalım
sanal sürtüşmelerde
slogansız ve bayraksız
gölgesiz
ve korkunç bir melankolinin
dibini bulmuş gibi
kendi kanını içmiş
İnanmış gibi katile
Çevre eğitiminin birçok ülkede nasıl aktarıldığını kendi ülkemize bunu nasıl uyarlayacağımızı daha net bir şekilde anlamamı sağladı. Yazarın yaklaşımını kendime çok yakın buluyorum. Doğayı bir bütün olarak kabul ediyor; yani orman, deniz, insan ve diğer canlıların hepsi eşit derecede önemli. Ağaçlar, bitkiler, hayvanlar, böcekler vs insana amade
kahveden kapının önünde telefonla konuşmak için dışarı çıktım, bu sırada kapının önünde iki tane 18-20 yaşlarında genç duruyordu.. telefonla konuştum, dur dedim hazır dışarı çıkmışken bi' sigara içeyim.. sigara içerken dışarıda duran iki gencin konuşmalarına ister istemez kulak misafiri oldum..
gençlerden biri diğerine diyor ki; "kanka
Bu dünyaya gözlerini açmış minik bir birey olan çocuğunuzun ilk yılları, büyüleyici olduğu kadar zordur da. Kendini ağlayarak, öfkeyle, itirazlarla ifade etmeye çalışan minikle nasıl iletişim kuracağımızı hemen çözemeyiz. Uyumak istemiyordur, yemek yemiyordur ya da sürekli ağlıyordur... İşte bu güzel seri, yeni nesil çocuklarımızla sağlıklı bir bağ kurabilmemiz, en zor gelen anları bile keyifli bir hatıraya dönüştürebilmemiz için yol göstermek, farkındalık oluşturmak için yazılmış.
Gerek çizimleri gerekse miniklerin empati kurabileceği yalın cümlelerle çocuklara hitap etse de daha çok anne babalar için bir yardımcı görevi göreceği kesin. Kitapların 'önsöz değil bir manifesto' başlıklı kısmı ve sonlardaki konuyla ilgili yazılar sizi rahatlatıp, bakış açınızı genişletecek. Ayrıca kitapları nasıl okuyacağınız, daha doğrusu çocuk, kitap ve anne baba zamanını nasıl verimli hale getireceğiniz konusunda da yol gösteriyor yazarımız.
Çok faydalı ve eğlenceli içerikleri olan kitapları okurken çocukla doğru iletişim kurabilmenin ne kadar önemli olduğunu görmemek mümkün değil. İlgilenelim, oyun oynayalım derken bile çocuğun hayal gücünü kısıtlayıp bir şeyler öğretme çabasına girebiliyoruz. Küçük çocuğu olan ya da yiğenler, torunlarla bir şekilde miniklerle vakit geçiren herkese tavsiye ederim. Hediye etmek için de tereddütsüz tavsiyemdir.
Çok mu içtensiniz?!...
Nasıl oynamak istiyorsunuz peki bu oyunu?..
Kavı yükseltsek gene oyuna girer misiniz?
Ya her şeyi biliyorsam hayatınız hakkında,
ya gizlediğiniz her şeyi biliyorsam, ya bütün düşüncelerinizi, sırlarınızı, küçük numaralarınızı, değişen ses tonlarınızı, yalanlarınızı biliyorsam...
Ya sahtekarlıklarınızı