Sonra annem,
" Hadi çocuklar, şimdi gidip oynayın, Pıtırcık, Şirin'i odana götürüp ona güzel oyuncaklarini gösterene! "
Şirin'le odama gittik. İlk Şirin konuştu:
"Hıyara benziyorsun. " dedi.
Fotoğrafçı, öğretmene, sabırlı olunduğu zaman çocuklarla her şeyin elde edilebileceğini anlatıyordu, ama öğretmen fotoğrafçıyı sonuna kadar dinleyemedi, çünkü bizi ayırmak zorunda kaldı,hepimiz sandıklara çıkmak istiyorduk.
Önce akidemizi öğreneceğiz. Yoksa namaz kılan putperest, başörtülü demokrat, çarşaflı feminist, sakallı mezhepsiz, tefsir yazan tarihselci, bize Kur'an yeterci, şefaati garanti gören beleşçi, herkese merhamet dağıtan bir pıtırcık, kadınları şeytan gören bir yobaz, ateizmi savunan hoca oluruz. Ayaklarımızı sağlam zemine basmadığımız sürece savrulmamız an meselesidir. Bir video, bir yazı, bir duygu, bir akıl yürütme akidemizi parçalıyorsa iman ettiğimiz değerlerden emin olmamışız demektir.