Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bir cümle
Saatler seninle aynı yaşta bugün İnanmaya geç kaldığım bir resimde Duvarda asılı kalmış gülüşün Ardından yıkık şehirler, viraneler bırakan Olağanüstü bir yenilme vaktiydi çerçevede düşün Sen bir cümleydin dudaktan çıkan Kalbimde ihtilal yaratan, Bir cümleydin fırtınalar kopartan Bir cümle kitabın ortasından kuşlar uçurtan İnsanlarla dolu
Engin bahçelerden geri kalmış Zamansız çiçekler açıyor saçlarında. Bir portakal olsa Ancak bu kadar turuncu olurdu sesi, Bir gül olsa Ancak bu kadar güze! kokardı; Umutlu umutsuzluğuyla geceleri Zarları okşayan bir kumarbaz şefkati....
Turan Çalışkan
Turan Çalışkan
Reklam
İhsan Yüce
İhsan Yüce
Mehmet İhsan Yüce (23 Ocak 1929, Elazığ - 15 Mayıs 1991, İstanbul), Türk sinema ve tiyatro oyuncusu, senarist, yönetmen ve şairdir. Yüce, Dağıstan göçmeni Kafkas bir ailede 7 kardeşin üçüncüsü olarak doğdu. İzmir Atatürk Lisesi ve İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde okudu. Bir süre özel şirketlerde muhasebecilik yaptı. Sanat
Şimdi bir soru işareti gibi kaldım şu dünyada. Dokunup yaprakların üstüne düşmüş çiylere Uzanıp gölgesine bir portakal ağacının Kulak vererek cırcırböceklerinin sesine
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
kahvaltısını yarım bırakmış bir hastabakıcının sedyeyi kavrayışındaki sinirlilik; seni taşıyan beni bir tek o sevdi cümlesinde geçen seni bana portakal aç diyen Türkçenin sahibi ben hiç şair değilim, buna hiç şaşırmadım.
Osman Konuk
Osman Konuk
Bazı insanlardan kopmak güç. Bu bazen aileden biri olur bazen eski bir dost bazen yeni biri. Zihnimizde yok saysak da varlığı bir türlü son bulmuyor, kopamıyor insan. Ne tuhaf. Aynı kitapta geçiyor: "Yaşayan birinin yası nasıl tutulur diye soruyordu kendi kendine." Her şey bu soruda gizli sevgili okur. Yüreğimizden söküp attık mı birini,
Reklam
Bu çağda sevmeler de bir tuhaf. Sevgi mi bir anlık heves mi yoksa bir çıkar bir çarpık beklenti mi bilemiyor insan. Némirovsky, "Ona olan sevgisinin baki olacağını dünyanın döndüğünü, güneşin aydınlattığını ve geceden sonra günün ağardığını bildiği gibi biliyordu." der. Gerçek sevgi, çağ değişse de hissedilir sevgili okur. O emin olma
Bakmamı bekle
Birkaç dakika gözlerimi açtığımda nefes kesici bir manzarayla karşılaştım;Adeta batmak için benim bakmamı bekleyen güneş,bütün Bodnat’ı canlı bir portakal rengine bürümüştü.
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Mayıs ise aylardan. Portakal çiçeği kokuyorsa sabah.. Şarkı söylüyorsa sahilde rüzgar. . Tam zamanı değil midir, baharın, şiirin ve aşkın...? Birhan EROĞLU
Ömer Seyfettin 23 Şubat 1920’de şeker hastalığından ötürü son durağı olacak Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırılmış, 6 Mart 1920’de ise bu hastanede son nefesini vermişti. Bayazoğlu ünlü yazar Ömer Seyfettin’in hazin ölüm hikayesini şöyle anlatıyor: Şeker hastası olmuştu ve daha kötüsü bu maraz hızla ilerliyordu. Fakat bundan ne kendisinin ne de
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.