334 syf.
8/10 puan verdi
Değerli Dostlar Es-selam… Kitabımızın incelemesine geçmeden önce kısaca yazarımızdan bahsetmek istiyorum; Dost İslâm’a Hizmet Ödülü sahibi akademisyen yazar Prof. Dr. Omid Safi, Amerika'da İslam araştırmaları konusunda otorite olarak kabul ediliyor. Amerika'daki Duke Üniversitesi İslam Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Omid Safi, Çağdaş
Peygamberi Tanımak
Peygamberi TanımakOmid Safi · NEFES YAYINLARI · 02 okunma
• Anlamlı duruşun şiirlerden güzel, Şair değilsin, ama ne kadar şaircesin!
Sayfa 393Kitabı okudu
Reklam
Kadın doğdu, büyüdü, temizledi, pişirdi, üredi, üretti, çalıştı, çalıştı, çalıştı... Adına "Ahmet Bey'in eşi" dediler. Çerden çöpten aş etti, bulunmamışı eliyle koymuş gibi buldu, düşünülmemişi düşündü, cephede asker oldu, mesleğinde uzman oldu, evde anne oldu. "Mehmet Bey'in kızı" diye andılar. Dünyayı değiştirecek sayısız vasfı içinde en büyük vasfı, birisinin bir şeyi olmak oldu. Oysa kadının bir adı vardı. Tomris Uyar da doğdu, büyüdü, izledi, öğrendi, çabaladı, üretti, Türk öyküsünde biçimsel birçok buluşun öncüsü oldu, öyküde ânı, kesiti hayatın içinden soyutlamadan okuruna bir ödül gibi sundu. Adına "ikinci Yeni'nin ilham perisi" dediler. Hiç durmadan yazdı, ömrü boyunca yazdı, dergi yayımladı, Papirüs'ün ayakta kalması için her şeyi yaptı. Türkçeye hâkim olmak için yaptığı çeviriler bir kitaplığı doldurdu. Bunların hiçbirinin hiçbir anlamı yokmuş gibi onu "İkinci Yeni'nin gelini olarak andılar. Bu vasif, sanki onu tanımlarmış gibi Tomris Uyar deyince, İkinci Yeni şairlerinin şiirlerine ilham olan, onları zaman zaman tatlı tatlı da olsa birbirine düşüren, adına şiirler yazdıran, her rakı masasında, anason kokusu kadar bahsi orada olan bir kadın algısı düşüverdi akıllara. Oysa Edip Cansever'in de dediği gibi -Kim bilir belki de hatırlatmak ister gibi, haykırmak ister gibi onun adını, gerçek adını herkese- bir adı vardı onun, Tomris Uyar'dı. Kaç şair, kaç defa şiir yazarsa yazsın ona, hepsinden bağımsızdı. Hepsine uyumsuzdu. Belki de bir başkasından aldığı değil; kendine taktığı isimdi onun gerçek ismi: "R.Tomris."
Deprem kafası..
Doğa hayatını yaşamaya çalışırken biz rahatsız oluyoruz. Sanki dev bi insanın sırtında yaşıyomuşuz. Sırtı ağrımış artık, gerinip kırtlatmak istiyo. Ama korka korka yapıyo, çünkü bizi devirebilir bi anda yaparsa. Hangimize yazık bilemiyorum.. Aslında kötü olmasa da bizi kötü etkileyecek olayların kaygısıyla yaşıyoruz. Bi sarsıntı daha olursa diye üstümüzü giymiş bekliyoruz. Çekilecek hayat değil ama çekiyoruz. Garipsin dünyacım, çok garipsin.. Mesela bi afetin eşiğindeyiz, insan kendine çeki düzen vermek istiyo ama hâlâ bi yandan dedikodu yapabiliyoruz. Veya arka taraftan gelen kavga sesleri.. "Çık lan dışarı, çık!" diye bağırıyodu az önce bi adam. Çıksa olacak çatışmada ölücek belki ama ondan biraz önce de deprem oluyo diye ödü kopmuştu muhtemelen. Sahi n'apıyoruz biz ya? Yaptıklarımız, yapacaklarımız, yarınki planlarımız... İnsan düşündükçe çıldırıcak gibi oluyo ama düşünmek için hep bi deprem bekliyoruz.. Neyse hayırlısı işte.. Yaşamın da ölümün de...
~SEVGİLİM~
Seninle buluşmamız ne kadar güç olsa da Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Beş dakika başbaşa kalmamız suç olsa da, Senden sadece beni sevmeni istiyorum... Çağırsam bile gelme, yorulma ne olursun! Sen üzülme, incinme, kırılma ne olursun! Beni yanlış anlama, darılma ne olursun! Senden sadece beni sevmeni istiyorum... Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı, Aşkımın değerini sır gibi taşımanı, Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı, Senden sadece beni sevmeni istiyorum... Senden tek dileğim var, özel imtiyaz değil, Kulun başka bir kula ibadeti farz değil, Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil, Senden sadece beni sevmeni istiyorum... -Cemal safi ~Ansızın geldin Gidişin kolay olmasın~ ~?~
Gitmek için önce gelmek gerek. Şimdi sen gidiyorsun ya, sahi bana ne zaman geldin?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.