Hepimizin üzerimizde ikinci bir ten gibi taşıdığımız, adına bencillik denen şeyden yoksun kişi henüz anasından doğmadı, o ikinci ten öylesine kalındır ki, birinci tenimiz bir evet ya da hayır yüzünden hemen kanarken ona hiçbir şey olmaz.
Sonsuz bir yorgunluk hissediyordu yalnızca, kendi içine kapanmak için delice bir arzu, gözlerini, ah, özellikle gözlerini, kendi içine döndürebilmeliydi, daha çok, iyice döndürmeliydi, ta ki sonunda kendi beyninin içine erişip gözlemleyebilsin.