"Bizans’ın en eski tarihçilerinden biri olan Hesychius’a göre Bizans öncesi ilk yerleşim yerlerinden biri de Sarayburnu’nda, bölgenin Kralı olan, Barbisius tarafından kuruluyor. Daha sonra kurulan kenti surlarla kapatan ve Barbisius’un kızı Phidelia ile evlenen Byzas, efsaneye göre, denizler tanrısı Poseidon’un oğlundan başkası değildir.
Böylece Byzas’ın adını alan ilk Bizans (Byzantion) tanrısal ya da yarı tanrısal bir kimlik ve önem kazanmış oluyor..."
Lütfi Ömer Akad Üzerine Giovanni Scognamillo ile Söyleşi
Barış Saydam-Esra Tice: Lütfi Akad'ın sinema dili ve sinemamıza getirdiği yenilikler hakkında neler söylersiniz?
Giovanni Scognamillo: Lütfi Akad'ın Türk sinemasına getirdiği en önemli şey sinemadır.
Kitabın kapağını görünce aha dedim tam bana göre ki aldanmamak gerekirmiş
Okumaya başladım tam bir hayal kırıklığı
Seninle böyle mi tanışacaktık Giovanni :(
Bu sayfalara kadar olan hikayeler kötüydü ,hiç bir heyecan ve etki yaratmadı ama yine de okumaya devam edeceğim belki arada bir iki güzel bölüm yakalarım :)
Perdedeki, ekrandaki karabasanlardan ve öcülerden uzaklaşıp gündelik ve olağan canavarlıklarını gizlemeye çalışan (ya da özgürce sergileyen) yaratıklara dönmek..
Doktor Victor Frankenstein bence bir ihtar görevini görüyor Mary Shelley’nin niyetlerinde, doktor ve uygulamak istediği araştırma çizgisi... Kendini bir çeşit Tanrı gibi görüyor, olanaksız olanı yaratmak istiyor. Amacının temelinde bir büyüklük kompleksi de var, aşırı ve ölçüsüz bir kendine güven de. Tatminsiz bir ego. Bir abartı ve bir dengesizlik örneğidir bilimin negatif ve yıkıcı örneği. Mary Shelley bunu vurguluyor, buna dikkat çekiyor
Frankenstein'ın Laneti su gibi akıp bitti, filmini izlemiştim filmiyle pek alakası yoktu zaten genelde kitap dan uyarlanan filmler hep alakasız oluyor, kafanızı yormuyacak keyifli hikayesi var tavsiye ederim.