Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önsöz
Elinizdeki kitap toplumsal Bilinçdışının süregiden mutasyonunu araştırıyor. Şu an bulunduğumuz noktadan, yani virüs salgını ve kapitalizmin felaketler doğuran çöküşünün damgasını vurduğu tarihsel eşikten gözlem yapıyorum. Bu eşikten bakınca, ufukta kaosu, tükenmişliği ve yokoluş eğilimini görebiliyoruz. Bu mutasyonun mükemmel bir özetini sunan
Sayfa 9 - Otonom Yayıncılık -1. Basım Şubat 2022, İstanbul - Kitabın Özgün Adı : The Third Unconscious - The Psycho-sphere in the Viral Age
Lewis-Williams'ın Mağaradaki Zihin (The Mind in the Cave) kitabı, Batı sanatının, özünde bir toplumsal ayrım aracı olduğunu öne sürer. Lewis-Williams'ın konusu Al­tamira, Lascaux ve diğer yerlerde keşfedilen Buzul Çağı sonlarından kalma mağara resimleridir. Bu resimlerin ya­ pıldığı tarihte, yaklaşık 40.000 yıl önce, Batı Avrupa'da iki insansı tür (humanoid) yan yana yaşıyordu: iki bin yıldan beri var olan çatık kaşlı ilkel Neandertaller ve yakın doğu­dan ve evveliyatında Afrika'dan gelen ve kendi türümüz Homo Sapiens'e ait olan göçmen yeni insanlar. Lewis-Wil­ liams ve diğer bazı antropologların görüşüne göre, bu iki tür arasındaki önemli bir fark, Neandertallerin beyin­ lerinin nörolojik yapısı nedeniyle zihinsel imgeler oluş­turamamalarına ya da bu imgeleri hatırlayamamalarına karşılık, yeni türün bunları yapabilmesidir. Bu da demek oluyor ki, yeni insanlar sembolik düşünebiliyordu ve bu sayede Neandertallerin resim ve heykel olarak bir hayvan­ dan daha fazla ayırt edemedikleri resim ve heykeller yapa­ biliyorlardı. Lewis-Williams'ın kuramına göre, yeni insan­ ları mağara sanatı yaratmaya iten şey Neandertallere olan üstünlüklerini kaydetmekti. Neandertallerin sonsuza dek giremeyecekleri bir imgelem dünyasına girdiklerinin bir kanıtıydı bu. Bir tür olarak üstünlüklerini kaydettikten sonra yeni insanlar vicdan rahatlığıyla Neandertallerin kökünü kazıyabilirlerdi, zaten muhtemelen de bunu yap­tılar.
Sayfa 173 - Pdf - 4. Bölüm: Sanat Bizi Daha İyi İnsanlar Yapar mı?Kitabı okudu
Reklam
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Medenileşme süreci Türkiye'ye ve diğer Batılı olmayan bağlamlara kendini tanımlama, bedensel temsil,cinsiyet ilişkisi ve mekânsal ayrımlar gibi konularda yeni etik ve estetik değerler dayattı;kadınların öğrenimlerini,bedensel ve kamusal görünürlüklerini sağlamak yoluyla zihinlerde ve bedenlerde iş gördü;cinslerin eşitliği ve toplumsallığı prensibini,İslamcı bir toplumsal imgelem ve yaşam dünyasının çok sorunlu iki kavramını tanıttı,ki kolonileşme de bundan sonra gerçekleşti."Kadının görünürlüğü ,kadının devingenliği ve kadının sesi" eskiden olduğu gibi şimdi de hem sözcük anlamıyla, hem de sembolik olarak Türkiye'de ve diğer yerlerdeki modernistlerle İslamcılar arasındaki çatışmanın bahislerini teşkil etmeyi sürdürmektedir.
Sayfa 31 - Metis YayınlarıKitabı okudu