Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı Devleti Yönetiminde 'İstişare'
Esasen eski Türk hâkanlarının kurultay müesseseleri gibi Selçuklu ve Osmanlı sultanları da devlet meselelerini daima müzakere eden bir Divân teşkilâtına sahipti. Osmanlı kanun-nâmeleri Fâtih zamanından beri Divân-ı humâyûn'un haftada 'dört gün' vezîr-i a'zam'ın reisliğinde nasıl toplandığını, devlet ve memleket meselelerini Șeriat ve kanunlara göre nasil hallettiğini tafsilâtiyle yazarlar.
Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda 'Liyakat'
Türkiye'de mevkiler artık asalete ve doğușa göre değil liyâkat, ahlak ve çalışmaya göre tevdi ediliyor ve kuvvetli Osmanlı cemiyeti bu sûretle doğmuş oluyordu, ki bu husus çağdaș Avrupalıların ve meselâ Busbecq'in de dikkat ve hayranlığını celbetmişti.
Reklam
Konya halkını temsilen Moğol komutanı Baycu Noyan'la görüşmeye gidem hatip, Baycu'nun hatunu tarafından kabul edilmişti. Hatun ilt lusacs sohbet eden hatip kendisine yöneltilen " Müslüman olduğunuz için Allah indinde siz bizden hayırlı iseniz Allah neden bize yenimenize müsade etti?" şeklindeki soruya Allah yolundan ayrıldıkları için bu kötülüklerin başlarına geldiğini söyleyerek cevap vermişti. 19. 19. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Halkında Resmi vesikalar, Metin, Tercüme ve Araştırmaları, TTK Yayınları, Ankara 1958, s.69.
İran'ın Arileşmesi nispeten yakın zamanlarda olmuştur. MÖ 1000 civarında Hazar'ın doğusundan gelen Ari asıllı Parsuvalar Medlerin güney ve güneybatısına, Körfez'in hemen kuzeyine yerleşmişler, burada uzun zaman Medlere tabi ve hakir görülen bir topluluk olarak yaşadıktan sonra bir fırsatını bulup ayaklanmışlar ve Darius gibi efsanevi bir hükümdarın şahsında Turan asıllı Elam ve Medleri ortadan kaldırmışlardır. Persler Medlerin tüm ileri gelenlerini öldürmüşler, dillerini ve isimlerini yasaklamışlardır.
Sayfa 48 - Günaltay, İran Tarihi, s.190.
Medler MÖ 7. yy'dan itibaren Ari isimleri kullanmaya, yani Arileşmeye başladılar. Bu, sayısız Türk-Turan kavmi için geçerli bir olaydır.
Sayfa 47
Sultan Alp Arslan
26 Ağustos Cuma günü askerlerini toplayan Alp Arslan atından indi ve secdeye vardı: "Ya Rabbî! Seni kendime vekil yapiyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Tanrım; niyetim hâlistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!" duasi ile derin imanını belirtti.
Reklam
Osmanlı Tarihine Ait Takvimler I, 824, 835 ve 843 tarihli takvimler 1961'de İstanbul'da, Küçükaydın Matbaası'nda basılmıştır; 123 sayfadır. İç kapakta Atsız'ın adı "Düzenleyen" olarak geçmektedir. Atsız'ın verdiği bilgiye göre takvimler, "umumiyetle müneccimler tarafından padişahlara takdim olunup o yıl
"Arslan Yabgu'nun Oğlunun Adı" 1971'de Selçuklu Araştırmaları Dergisi III-Malazgirt Zaferi Özel SayıS1-900. Yıl'da çıkmış bir incelemedir. Atsız, Faruk Sümer ile bir sohbet sırasında konuyu konuştuklarını ve Sümer'in bunu makale olarak yazmasını istediğini, sona koyduğu bir dipnotta belirtmiştir (Atsız 1971: 189)
"Hicri 858 Yılına Ait Takvim" 1975 yılında Selçuklu Araştırmaları Dergisi IV'te çıkmış kitap hacminde uzun bir makaledir. "Bilinenlerin en büyüğü" olan ve Nuruosmaniye Kütüphanesi 3080 numarada kayıtlı bulunan (Atsız 1975: 224-225) takvimin ilmî yayınıdır. Atsız'ın takvimler üzerindeki son çalışmasıdır. Çalışmanın başında takvimler hakkında genel bilgi verilir; hicri 858 (M. 1454) tarihli takvimin özellikleri ve önemi üzerinde durulur. Takvimler üzerinde çalışanlar da bu bölümde kısaca belirtilmiştir. Buna göre takvimleri "ilk önce keşfeden Mükrimin Halil Yınanç olmuştur." İlk takvim yayımlayan ise Osman Turan'dır. Osman Turan yayını ile ilgili olarak "bu eserlerde epey ihmalkârlıklar göze çarpmaktadır" denildikten sonra verilen dipnotta bazı ihmaller ve yanlışlar gösterilmiştir (Atsız 1975: 223-224). Atsız tarafından paragraflara ayrılıp numaralandırılan metin, bir sayfada Arap harfleriyle diğer sayfada Latin harfli transkripsiyonla verilmiştir. Çalışmanın sonunda iki dizin vardır: Metnin İsimler Cetveli ve Transkripsiyonun İsimler Cetveli. Dizinlerde, metinde geçen özel isimler alfabetik sıraya konmuş ve kaç numaralı paragrafta geçtikleri gösterilmiştir. "Metnin İsimler Cetveli” başlığı ve altındaki iki satır Atsız'ın el yazısı iledir. Arap harfli özel isimlerin bazılarının yanında Atsız'ın el yazısıyla bazı küçük açıklamalar da vardır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.