Aşk ve merhamet, şefkat ve hakikat, birbirinin içinde, birbiriyle özdeşleşmiş, mermere ekiyordu tohumunu. Mermeri tarla gibi sürüyordu aşk sabanı. Ve ekin, yeni ekin serpiliyordu dört bucağa. Mermerde bitecekti fidan.
Eşek anırtısı da vardır elbet yeryüzünde. Ama bu anırtı, bülbül sesini yok edemez. Eşek anırtıları, kuşlar cennetinin dikenli çitine çarpar ve cehennemin derinliklerinde kaybolur.
Sen bir çölde ilerliyorsun. Devrilen bir çöl müsün? Ay mısın ilerleyen bulutlar arasında? Gökler deviren ay mısın? Çöller içinde kentler kuracaksın. Çölleri kentlere çevireceksin. Çünkü: sen İbrahim'sin.
♤Tufan gerçeğinin mânevî yorumunda insanoğlunun tarih, zaman, hayat ve kader problemleriyle yüzyüze gelip boğulacak gibi olduğu anda ilâhî lûtufla kurtulduğunun öyküsü yatmaktadır.