Kişinin tövbe ettiği dört şeyle gözükür.
1. Dilini fuzuli sözlerden alıkoyar.
2. Kalbinde kimseye karşı haset ve kin beslemez.
3. Kötü arkadaşları bırakır.
4. Günahlarından pişmanlık duyarak taatle ölüme hazırlanır.
Bir gün bir adam Allah Resulüne gelerek:
“Güzel dostluk ve muhabbet beslememe insanlar arasında en lâyık olan kimdir?” diye sordu.
Allah Resulü dedi:
“Annendir.”
Adam yine sordu, “ya sonraki?”
Allah Resulü yine dedi:
“Annendir.”
Adam yine sordu.
Allah Resulü cevap verdi.
“Annendir.”
Adam dördüncü kez soruyu tekrar etti.
“Sonra kimdir ya Resulallah?”
Allah Resulü cevap verdi.
“Babandır."
Fatıma hanım vefat ettiği zaman “Bugün annem öldü.” ifadesini kullandı.
Kabrinin içine girdi, bir müddet uzandı, kefeni için de gömleğini verdi.
Bu ilginin nedenini sordular.
“Ebu Talip’ten sonra bu kadıncağız kadar bana iyiliği dokunan hiçbir kimse yoktur. O benim annemdi.
Kendi çocukları aç durur, suratlarını asarlarken o, önce benim karnımı doyurur, saçımı tarardı.
O, benim annemdi. Ahrette cennet elbiselerinden giyinmesi için ona gömleğimi kefen olarak verdim.
Kabre ısınması, alışması için de oraya kendisiyle birlikte uzandım...” dedi.77
Ve örtü, "Ya Settâr!" der..
Ey ayıpları örten, ey ayıpları bağışlayan.. Birçok günahımızı örttüğün gibi bedenimizi, bedenimizi örttüğün gibi kusurlarımızı, kusurlarımızı örttüğün gibi islam çizgisi ile, hiç yoldan kaymadan, sapasağlam şekilde ruhumuzu ve kalbimizi de ört...
Zira biz ahir zaman kadınları, yalnız bedeni örtmek ile
"Öyle hassas duygularımız var ki bir bakışla kırılacak, bir bakışla incinecek. Öyle duygularımız var ki söze gelmeyen, söz edilmesini istemeyen, dile düşmeye tahammül edemeyen."
"Çekirdeğin toprak örtüsü altında kabuğunun çürümesi gibi kadın nefsinin kötü(menfi) duyguları örtü ile çürüyor. Nefsin sertliği gidiyor.
Örtü, nefsi diğer emirlere karşı da yumuşatıyor."