66.Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.
67.Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."
68."İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"
69.Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.
70.O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın." Kehf suresinden
Okuduğum en sıkıcı kitaptı muhtemelen. Okurken sürekli kendimi bıçaklayıp okumak zorunda kalmamayı düşündüm. Başlarda yine biraz ilerliyordu da sonraları iyice çekilmez bir hale geldi. Başlamak gibi bir hata yapmadıysanız veya yarım bırakınca sıkıntılara girmiyorsanız boşverin bu kitabı.
Hayy bin Yakzan
Bir çocuğun ergenlik çağına girene kadar belli öğretilerden uzak tutulması gerektiği fikri, ne yapılabilirliği ne gerçekçiliği olmayan bir art niyet ihtiva ediyor. Hepimiz içinde doğduğumuz coğrafyanın çocuklarıyız. O coğrafyanın telkinleri ve değer yargıları şekillendiriyor karakterimizi. İyiyi ve doğruyu her an ve her yaşta çocuğuna öğretmek ebeveynlerin en temel görevi değil midir? Peki bir çocuk tek başına büyürse... Hiçbir insanla teması olmadan iyinin ve kötünün, evrenin ve kendinin, ölümün ve hayatın ne olduğunu anlayabilir mi? İbn-i Tufeyl bu sorudan yola çıkarak bir eser kaleme almış. Sahip olduğu tıp bilgisini, sahip olduğu felsefeyle harmanlayarak bir kurgunun içinde işlemiş. Hikâyenin sonunda ulaşılan sonuç elbette müellifin düşüncelerine göre şekilleniyor. Ama İbn-i Tufeyl’in kainatta Allah’ın varlığına dair gösterdiği deliller, bize yeni ufuklar açacaktır.
Bu video yeni bir bakış açısı arayışında olanlar için çekilmiştir: youtu.be/HKiAwpn8NiQ
Hayy bin Yakzanİbn-i Sina · İnsan Yayınları · 20194,682 okunma
Feridüddin Attar en derin bir şekilde anlatmış bulunmaktadır.
Kitap Allah'a, peygambere ve halifelere övgüyle başlar. Sonrasında padişahın oğullarına öğüt vermek amaçlı hikayelerle devam eder...
Her hikaye de bir öğüt, derinlik ve aşkı bulacaksınız. Aşkın yokluk ve yanmak halini en güzel şekilde anlatmaktadır.
Kitabı gerçek manada anlayarak, derinliğine inip sindirerek okumanızı tavsiye ederim.
Hiçbir aşık yoktur ki mâşukuna bağlı olmasın.
Çünkü mâşukun kadrini aşıktan başkası bilemez.
Eğer varsan onda yok olman gerek. Zira seninle o, bir yere sığamazsınız vesselam!...
İmam Gazali rahmetullahi Aleyhin kaleme aldığı mükemmel bir eser. İlim nedir? İlmin çeşitleri nedir? Onları anlatıyor. Herkese tavsiye ediyorum. Okuyacaklara şimdiden hayırlı okumalar dilerim :)
Her şey yerli yerinde bir dolap uzaklarda, Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, bir şeyler hatırlatıyor belki kuru güz yaprakrakları uçuşuyor rüzgarda.