Sabahattin Ali’yi o kadar çok seviyorum ki onunla aynı dönemde aynı yaşlarda olup kendisiyle karşılaşmayı çok ama çok isterdim. Çok zeki, muhteşem bir gözlemci, muhteşem bir hikaye anlatıcısı... Karakterlerinin davranışlarını, davranışlarının altında yatan düşüncelerini bu kadar güzel ifade eden insan çok az insan var. Kitaplarını okurken ne kadar başarılı olduğunu görüp tekrar tekrar hayran kalıyorum. Keşke bu kadar erken aramızdan ayrılmasaydı...
*
Kitap hakkında çok kısa bir şekilde şunları söylemek istiyorum, kitabı okurken Sabahattin Ali'nin beni İstanbul'un en güzel semtlerinde gezintiye çıkardığını hissettim. Beraberce yürüdük, bolca düşündük...
Toplumcu gerçekçilik anlayışıyla yazılmış kitabın bazı yerlerde bir aşk hikâyesini konu edindiği yazıyor fakat bence bu kitap ondan çok daha fazlası. Elbette aşk var ama ana karakterler Macide ve Ömer'in ilişkisi etrafında şekillenen olaylar ile beraber insanların iç dünyalarının analizi yapılıyor.