Milyonlarca halk bedenen , fikren ,ahlaken çürüyor da kimse kokuşmuşluğu hissetmiyor.Herkesin koku duyusu bozulmuş ya da bu kokuya alışmışlar…
Günümüz bizi ne güzel anlatmış mısralar. Birlikten doğacak kuvvet ile tekliğin getirdiği illet gözler önüne serilmiş. Çürümüş zihinlerin varlığı , anlamsız hayatın tezahürü ne güzel verilmiş. Ve istenince bataklıkta bir çiçek açtırabilmenin güzelliği be güzel anlatılmış. Hayatımız da Snellman’ların artması, Snellman olabilme ümidiyle. Beyaz zambakların yetiştiği günlere hasretle…
Günümüz problemleri tüm çıplaklığı ile ortaya konmuş. Bencillik kıskacında kalan insan, değerleri değersizleştiren sistem, adalet-dürüstlük-şefkat- cesaret. Ve gayret gibi insanı insan yapan, varlığına anlam katan değerler özetlenmiş. Yine gönül sayfama notlar alındı, zihnimin aydınlık köşelerine öğütler kazındı… nice yenilikleri öğrenme ümidiyle. Yola devam
İnsan insanın yurdudur…
İnsan insanın kurdudur…
Hayatımızda kimin yurdumuz , kimin kurdumuz olduğunu görmemiz gereki. Yurt sandığın kurdun kucağında kurmaya çalıştığın yurt, hapisten başka bir şey
Ölüm öncesi rahatlığı,gülüp eğlenmeyi, bol para harcamayı, yada bir dondurma yemeyi” mutluyum” etiketi ile süslüyoruz. Peki bu mutluluk yeterli mi? Eğer yeteri kadar ufkumuzu açarsak yeterli olmayacağını bilmek gerekir. Rahatım evet bu rahatlıkta namaz kılabilirim, eğleniyorum evet eğlenirken bir insanı mutlu edebilirim, param bol ama bu bolluğu başkasının ihtiyacını karşılayarak da tükete bilirim , bunun gibi her iki cihan mutluluğunu bir arada yaşayabilirim . Ama yaşar mıyım?… umarım yaşar ve asıl mutlu olanlardan olurum, oluruz…
Bugünü özetleyen ne güzel mısralar. Herbir satıra,cümleye,kelimeye insan istemese de onay veriyor. Yaşadığımız zamanın süzgecinde karşımıza çıkan nice doğrular. Öğrendik ama anlayamadık, tedavi çok ama sağlık yok, anlamlar büyüdü ama karakterler -insanlar küçüldü. Ve içimizde insanlığa dair hiçbir şeyin olmadığı zaman kıskacında sıkışıp kaldık. Nefes alırken zehirlenen toplum olduk ve bu çok acı. Bu acıyı kaç kişi çektiğini hissediyor orası ayrı…
Sahi anaokulunda yazılan 10 kuralı kaç kez hayatımıza ortak ettik? Kaç kez birini incittiğimizde içtenlikle özür diledik.? Yada kaç kere kendi dağınıklığımızı annemizi, ablamızı , eşimizi, arkadaşımızı beklemeden kendimiz toparladık? Ha sahi ölümün varlığını kaç saniye düşündük;akvaryumda ki balığın, sokaktaki köpeğin,ağaçtaki kuşun, evindeki sevdiğinin, başka şehirde tanıdığın dostunun, ve kendinin??? Yaşamın sadece dünya yaşamından ibaret olmadığını, Yaradılanı YARATANDAN ötürü sevmek gerektiğini, bir kelebeğe bile teşekkür edip, bir fareye minnet duyabileceğini önemsemedik… bakıyorum Yok! Düşünmedik…
Hakimiyet bize bildirilmiş, bize kalan tek şey o galibiyete uygun yaşamak!!! İslamın öğretileri ile, kuran ışığı altında, sünnet varlığıyla ve Rab divanında konaklayarak yaşayıp, galibiyeti en güzeli ile görecek İslam ümmeti.
Rab yardımcısı olsun Müslüman kalplerin