Kudüs sizin olduğu kadar bizimdir de; hatta bizim için daha da önemlidir, çünki
peygamberimiz miraca oradan çıkmıştır ve mahşer günü geldiğinde ümmetimiz
orada toplanacaktır. Dolayısıyla Kudüs'ü terk etmemiz söz konusu olamaz. Top-
rak konusuna gelince; o topraklar hep bize aitti ve sizin işgaliniz geçicidir. Siz oraya ahaliyi oluşturan Müslümanlarn zaaflarndan istifade ederek yerleşebildiniz.
ama savaş sürdüğü müddetçe müddetçe ele ele gecirdiğiniz toprakların keyfini sürmenize izin
vermeyeceğiz. Haça gelince; O bizim elimizde büyük bir koz ve ancak onun karsılığında
islam 'in lehine önemli bir taviz. elde edersek size geri verebilitiz.
(..)
Istırabını yenen Selahaddin, Richard'a bir ulak göndererek tutsakların serbest
bırakılmasının koşullarını görüşmek ister. Ama ingiliz'in acelesi vardır. Bu
bașarıdan yararlanıp geniş çaplı bir hücum harekâtına geçmek istediği için,
dört sene önce Selahaddin'in durumu gibi, onun da tutsaklarla uğraşacak
zamanı yoktur.
Şu farkla ki, Selahaddin tutsakların fazladan kalabalık etmemeleri için onları serbest bırakmıştı, ama Richard onları öldürmeyi tercih eder..
" Frenkler ele geçirdikleri her kalenin ardından başkasına saldırırlar. Güçleri durmadan artacak ve sonunda Suriye'nin tamamını işgal edip bu ülkenin Müslümanlarını yerlerinden süreceklerdir."
Fahru'l-mülk İbn Ammar, Trablusşam emiri
"İbnü'l Kesir bu hadiseyi dikkatle nakleder: Frenkler sözlerini tuttular ve onların geceleyin Askalan Limanı'na doğru gidip oraya yerleşmelerine İzin verdiler. Sonra ekler: Kutsal Kent'in ahalisi kılıçtan geçirildi ve Frenkler Müslümanları bir hafta boyunca katlettiler. Mescid-ül Aksa'nın içinde altmış binden fazla insan öldürdüler."
“Frenklere bakın! Dinleri için nasıl gözleri dönmüşçesine savaşıyorlar; oysa ki biz Müslümanlar cihat yolunda hiç de ateşli değiliz.”
#Selahaddin Eyyubi