Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yola çıkmadan önce, arkadaş bulun!"
Hak Teâlâ (cc.), irâde ve kudreti ile bizlere yolculuk yaptırdı; hikmetiyle, kendisine ulaştıran yolun makâmlarını öğretti; bizlere de bu yolda arkadaş ve rehber edinmemizi emretti; bizlere bu yolların âfetlerini bildirdi; bizlere yolu gösterdi; Şerî'atıyla, bazı menzilleri, hiç durmadan sür'atle geçmemizi bazılarında ise, durup istırahat etmemizi, tanıdıktan sonra oradan da geçmemizi emretti.
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
El Hâzin..
Ebu Ali Ed Dekak hazretleri: Hüzün ehlinin Allah yolunda bir ayda katettiği yolu diğerleri hüzünsüzlükten dolayı yıllarca katedememiştir.
Çünkü dinî ilimler, Allah teâlâ'nın Hak ismine dayanan gerçeklerden oluşurlar. Felsefi ilimler ise, hayal mahsulü fantezilerdir.
"Allah'ım! Müslümanlar arasında tefrika sebebi olmaktan, dışımda gösterdiğim iyiliğe içinde sahip olamamaktan ve kötü ahlâk sahibi olmaktan sana sığınırım."
Kur'ân'ın ince ve derin mânalarını ve onun bu türlü hüküm ve hikmetlerini ancak büyük âlimler bilebilirler. Onun için bir âyette şöyle buyurulmuştur: "Biz bu misâlleri insanlar için söylüyoruz. Fakat onların mânalarını ancak âlimler anlayabilirler."
Reklam
Bil ki, ilme talep ve iştiyak duyan insanın ruhudur. Onun cesedi ise, kendi zevk ve ihtiyaçlarıyla meşguldur. Bu sebeple, ceset seviyesinde yaşayanlar ilme rağbet etmezler.
Allah teâlâ, cehâleti körlük ve karanlığa, ilmi de göze ve ışığa benzeterek şöyle buyurmuştur: "Kör ile gören bir olmaz. Karanlıklarla ışık da bir olmaz." Ve şunu emretmiştir: "De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
Çünkü bazı kimseler, kendilerinin sahip olmadıkları şeylerin varlığını inkâr ederler. Bu sebeple, câhiller bilmedikleri ilimleri, faziletsiz kimseler faziletleri yok sayarlar ve hatta bunlara düşmanlık ederler.
İnsan dünya hayatında ancak kısa bir müddet rahatlığa benzer hâller yaşar. Bunun dışındaki zamanlarda ise sorun, sıkıntı ve belâlarla uğraşır. Böyle bir hayatı toz pembe görüp ona meftun olmanın ne dinen, ne de aklen bir gerekçesi yoktur. Onun için, bu dünyayı hayallerinde büyütenler, insanların en akıllıları bile görünseler, onların en akılsızlarıdır.
Reklam
"Allah, kuluna yeterli değil midir?"⁹⁵ "Gökten yere kadar her şeyi yöneten O'dur."⁹⁶
95-Zümer,36 96-Secde,5Kitabı okudu
...Mâlik ibni Dinar şöyle demiştir: "Siz, işlediğiniz günahlara rağmen, yağmur yağması için yaptığınız duânın kabul edilmesini bekliyorsunuz. Bense, bu hâlimize göre, başımıza taş ve tufan yağmasından korkuyorum." Çünkü vaktiyle bir kavim (Ad kavmi) de küfür ve günahlarına rağmen Kâbe'ye gidip yağmur istemişlerdir. Fakat, onların üzerine yağmur yerine taş ve tufan yağmıştır.
Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur: "De ki: Duanız olmazsa, Allah yanında ne öneminiz vardır?" "Bana duâ edin, size cevap vereyim."
Selam Vermek
Selâm, Allah teâlâ'nın bir ismidir. Selâm vermek, din kardeşlerine Selâm ismini şefâatçi ederek Allah teâlâ'dan selâmet ve esenlik dilemektir. İnsanlar kendileri için bu duanın yapılmasına şiddetle muhtaçtırlar. Çünkü bunlar, bir çok musibetlerle burun buruna yaşarlar. Bir de, bu dünya hayatıyla başlarına büyük bir imtihan açılmıştır.
"Mü'minler onlardır ki, başlarına bir musibet geldiği zaman, "Biz Allah içiniz ve O'na döneceğiz." deyip teslimiyet ve rıza gösterirler."⁵⁴
Bakara,157Kitabı okudu
441 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.