"Şakalar" köşesindeki "Aristokrat Beygirler" başlıklı yazının konusu da İngiliz prensesi Elizabeth olmuş: İngiliz imparatorluk tahtının mirasçısı Prenses Elizabet, yarısı Danimarkalı, üçte biri Yunan, bacakları İngiliz, boynu İtalyan, kulakları Fransız bir prensle evleniyor!" diye bizim gazeteler düğün bayram ediyorlar.
Havada yayılan dalgalarla konuşmaya ne zaman başladık?
Pontecchio, Italya, Aralık 1895. Genç bir İtalyan aristokrat, sabahın erken saatlerinde yeni buluşunu göstermek için annesini uyandırdı. Guglielmo Marconi, Bologna yakınındaki villalarının çatı katında gizlice yaptığı aygıta Mors alfabesiyle bir mesaj yazınca odanın diğer ucunda bir zil çaldı. Kablosuz iletim gerçekleşmişti. Marconi, çatı katı deneyinden sonra sinyal iletimini iş edindi. Çok geçmeden, açık havada uzun mesafelere sinyal göndermeye başladı. 1896'da Londra'ya taşındı ve buluşu için patent başvurusunda bulundu. Ertesi yıl, ilk uluslararası radyo bağlantılarını kuran ve ticari radyo yayıncılığının temelini atan Wireless Telegraph & Signal Company'yi kurdu. 1909'da, "kablosuz telgrafın gelişimine katkılarından" dolayı bir başka bilim insanıyla Nobel Ödülü'nü paylaştı.