Uzun uzun, içini çeke çeke ağlıyor, sarsılıyordu. İçim gittiği hâlde tınmaz görünüyordum. Görünüyordum, çünkü babadan, dededen, akraba erkeklerinden böyle görüp işitmiştim: Bir erkek, kadının elinde oyuncak olmamalıydı. Erkek dediğin, haksız bile olsa, sözünü kadına karşı daima yürütmeli, ne yapıp yapıp haklı çıkmalıydı. Çıkamadı mı? Çat çut, sindirmeliydi.