Yakın gelecekte zuhur edecek olan balina sırtı, parlak, dokunsan uçup gidecek bir hayalin özlemini artık duymuyorum. Bilâkis yaşamın verdiği her nefeste bunu hissediyorum.
Herkesin ezbere bildiği o türkünün son nefesiyim ben,
Belki Ağrı'nın tepesinde hiç erimeyen o kar kütlesi..
Bağıracak gücüm yok, fısıldasam çığ demek.
Yollara düşüyorum kalbim ellerimde..
Kendimi arıyor, yorulmuyor bir an vazgeçemiyorum..
Bir de,
Benim gördüğüm şeyleri kimse görmüyor.
Uzaklaşıyorsun fakat gidemiyorsun. Kalbin orada, aklın orada, kazağa sinmiş kokun orada, birlikte söylediğiniz şarkılardan kalan sesler orada, içtiğiniz sigaranın dumanı orada. Gidemiyorsun. Çünkü aynasında yüzün var. Çünkü hâlâ bir fotoğrafın saklı kitaplığının arasında bir yerde. Çünkü sen.. Çünkü gitmek...
Cesur olduğu için şarkılara inanıyordu. Cesur olduğu için şiirlere, filmlere, masallara, çiçekli elbiselere, taze sıkılmış portakal suyuna, çeşit çeşit yüzüklere, renkli ayakkabılara, uzun yollara inanıyordu..