Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı kadınlar öyle güzel seviyor ki şaşırıyorum. Adam gibi seven kadınlar vardır.. Hani öyle böyle değil adam gibi.. Ne bir itirazı vardır yokluğuna sevdiğinin ne de bir vazgeçişi.. Yüreğinden gitti diye bırakacak da değildir.. Daha bir sarıp sarmalar öylesi büyük bir şekilde sahip çıkar aşkına.. Gidenin geri döneceğinden öyle bir umudu vardır
"Bir kitap okuyan her şeyi bildiğini zanneder. İkinci kitabı okuyan kuşkuya düşer. Üçüncü kitabı okuyan hiçbir şey bilmediğini anlar" demiş Frederick Pollock. Aslında bu kendi hayatımda deneyimlediğim bir durumdu. İlk başlarda kendimi çok bilgili zannederken zamanla yani okudukça hiçbir şey bilmediğimi farketmiştim. Hatta Fatih Duman'ın Lâl adlı kitabında şöyle bir cümle okumuştum; "bu kadar cehalet ancak ilimle olur." Ve bu sözle bir kere daha farketmiştim ki okumak; her ne kadar insanın cehaletini yüzüne vursa da seninle aynı ya da farklı zamanda yaşamış biriyle benzer duygu ve düşünceleri paylaştığını göstererek benzeri olmayan bir deneyim yaşatıyor insana. Sahi buna benzer bir cümle de söylenmişti sanki 🤭 Arkadaş bu yazarlar da bize söyleyecek söz bırakmamış 🤭
Siyah Zeytin
Siyah Zeytin
Reklam
Bütün hayatları tanımak
"Dostoyevski epilepsi hastası, homofobik ve iflah olmaz bir kumarbazdı. Oğuz atay sevdiği kadına yakın olabilmek uğruna karısından boşanıp sevdiği kadının kocasıyla arkadaş oldu evlerine daha sık gidebilmek için. ( Bunun böyle olmadığını savunan yazarlarda var). salinger yaklaşık kırk yıl evinden dışarı adım atmadı, tek bir kare fotoğrafı
"Dostluk hukuku, kardeşlik ahlâkı, arkadaşlık âdabı - Yeni Şafak" yenisafak.com/yazarlar/ibrahi... Dostluk iyi huyun, dargınlık ve ayrılık ise kötü huyun meyvesidir. (Sayfa 13) Altını çizdiklerimizi paylaşmaya devam edelim: İnsanların en âcizi arkadaş bulmakta geri kalan; ondan daha âcizi ise bulduğu arkadaşı zayi edendir. (105) İbrahim Tenekeci
Orhan Pamuk'un yazım hataları.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
O kadar Nobel ödülü almasına rağmen, yazım yanlışları var. Ve bu çok sinir bozucu açıkçası. "Kendi anlatımım." diyerek işin içinden de sıyrılmak olmaz. Sırf adama toz kondurmamak, sözde kendi "entelektüel" yapılarına laf ettirmemek için, insanlar bunu görmezden geliyor. Söylediğinde de geçiştiriyorlar. BU BÖYLE OLMAZ ARKADAŞ! Birisinin artık bu konuda bazı şeyler yapması gerek. Gerçekten futbol takımı tutar gibi yazar tutmaya başladınız. Buna kendi edebiyat öğretmenim de dahil. O "büyük yazarlar" hakkında en ufak olumsuz bir söz söyleyemez olduk. Bıktım artık. Buraya da bazı hatalarını bırakıyorum Pamuk'un: -Bazan değil bazen. -Makina değil makine. -Önsöz değil ön söz. -Yüz yıl değil yüzyıl -Yer yüzü değil yeryüzü. Ayrıca şunu da ekleyeyim ki Pamuk'a karşı bir nefretim yok, sadece kendine daha dikkatli olmasını; okurlarına da bu kadar bağnaz olmamalarını tavsiye ederim.
Bizi yargıladığınız bu yerde çok yakında siz yargılanacaksınız!
Her birey bu kader vaktinde elinden geldiğince kendini savunmalı… Ve insanlığın kırbacına, faşizme ve mutlakiyetçi devleti andıran her türlü sisteme karşı mücadele etmelidir. 18 Şubat 1943 sabahı “Beyaz Gül” imzalı el ilanları Münih Üniversitesi’nin bahçesini kaplar. Bildirinin bir bölümünde yukarıda alıntı yaptığım sözler varken; geri kalanında
126 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.