Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onlar her zaman kaytarır arkadaş. Onların yapısı öyle, gene kaytaranlar oldu. Asıl tehlikelisi de kazanılacak zaferin kârını yarın aralarında paylaşmaya kalkacaklar. Eğer uyanık olmazsak bunu da yaparlar.
Sayfa 220 - Talip Apaydın - Vatan Dediler
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Reklam
Elimize bir kitap alırız ve çekiliriz. Sanki birden kesilir akıp giden hayat. Okumaya başlamak durmaktır. "Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım," sözünü okurken, âşık olduğumuz biriyle vakit geçirirken, kendimizi taa içinde bulduğumuz etkinlikler içindeyken söyleriz. İyi bir kitabın içinde başka bir âleme geçeriz. Orada yaşarız. Orada
"Siz neler okuyorsunuz?" "Edebiyat... Sadece bunu anlıyorum." "En sevdiğiniz yazarlar kimler?" "Balzac, Dostoyevski ve bunlara benzeyenler." "Onları kim tavsiye etmişti?" "Yüreğim."
Sayfa 76
Том: Bütün yazarlar deli mi? ANNE: Genellikle öyleler ama zararsızdırlar, saldırgan değillerdir. Tanıdığın diğer insanlar gibi davranmazlar. Kafaları bambaşka yerlerdedir. Evimin yakınında yaşlı bir yazar, bir şair yaşıyordu. İyi arkadaş olmuştuk. Evinin önünden her geçişinde kapıcı kadın, parmağıyla alnına hafifçe vurup, "tümden zırdeli", diyordu onun için. (Anne işaret parmağını şakağına götürüp çevirdi.) LEA: Gerçekten kafayı mı yemişti? ANNE: Yürürken parmaklarını sayıyor, kafiyeleri tutturup tutturamadığını anlamaya çalışıyordu. Bunun dışında çok kibar bir insandı.
Sayfa 50 - Doruk Y.Kitabı okudu
ARDAvIrAFNAME
İzed’in1adıyla. [1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl bo­ yunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve ves­ veselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3] Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen2insanlar bu din­ de
Sayfa 78
Reklam
• Hayat insanı değiştiriyordu, kimse olduğu gibi kalmıyor, değişiyor, eski arkadaş yeni yola uymuyordu. • Yazarlar sıradan sandığımız insanları evirip çevirirler, başka bir gözle bakarak onlardan yeni insanlar yaratırlar. Bu yeni gözle biçimlenmiş insanlar artık bizim için sıradan değildirler, birer kahramandırlar. Gerçek hayatta da gizli bir elin onları alıp yeniden biçimlemesini isteriz. Bir el deriz, bizi de biçimlese, biz de kendi hayatımızın kahramanı olsak. O el kendi elimizdir oysa. • Gün geliyor, insan yaşamak oyununun hiç de kolay olmadığını anlıyor, bir zamanlar mükemmel sandığı işleyişte inanılmaz yanlışlar buluyordu. • İnsanlar yıllar sonra karşılaştıklarında sevgiyle kucaklaşıyorlarsa bu hatıraların sayesindedir. • Yalnızlık boşluğa arkadaştı. Herkes kendisiyle dolduruyordu anlamsızlığın yarattığı boşluğu ya da tersi, boşluğun yarattığı anlamsızlığı, her neyse işte. • Yaşamak bir borçlanma, ölüm de borcun ödemesiydi. • İyi aile çocuğu olunca, yanmadan öğreniyorsunuz ateşten uzak durmayı. Ama hiç değilse bir kere yanmak lazım.
Kehanetler (1) Peru'da bir falcı kadın üzerimi kırmızı güllerle kapladı ve yazgımı okudu. Ardından müjdeledi: "Bir ay içinde, bir onur ödülü alacaksın." Güldüm. Bana çiçekler ve başarı kutlamaları sunan o meçhul kadının sonsuz iyiliğine güldüm ve komik tarafı neresi bilmediğim onur sözcüğüne güldüm, çünkü aklıma eski bir mahalle arkadaşım geldi. Çok cahil ama doğrucu bu arkadaş parmağını kaldırarak sık sık şöyle bir hüküm veriyordu: "Yazarlar er ya da geç burjuvalaşırlar." İşte bu yüzden güldüm, falcı kadın da benim gülmeme güldü. Bir ay sonra, tamı tamına bir ay sonra, Montevideo' da bir telgraf aldım. Telgraf, Şili'de bana bir onur ödülü verildiğini haber veriyordu. Bu Jose Carrasco Ödülü'ydü.
Türkiye’de bazı yazarlar :)
"Ya­zar" olduğunu söylüyordu ama arkadaş çevresinde pek öyle edebi değeri olan bir eser vermediği biliniyordu.
Dört arkadaş: Umut, Özgür, Yasemin ve Gül...
“Haberleri takip ediyor musunuz bilmiyorum ama günlerdir tartışılıyor. Demokrasi Meydanı’ndaki Huzur Park’ı yok edip yerine oteller falan inşa edeceklermiş. Daha kesin bir şey yok ama bayağı bir canım sıkıldı bu duruma.” dedi Gül. “Evet ya, hiç sorma!” dedi endişeyle Yasemin. “Mahkeme ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararları falan
Sayfa 62 - Üçüncü bölüm - Büyük proje
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.