Yazardan okuduğum ikinci kitap Koğuş.
İlk SENARYO’yu okumuş, çoğu insanın aksine çok çok beğenmiştim. Oysa bu kitabı ilk başta nefesim kesilerek okuduğum halde- işin içinde bir entrika var diye diye- sonra ne olduğunu öğrenince
bilim çalışmalardan soğudum vallahi
Bana kriminal incelemeler, kanlar, psikolojik manyaklar, ruh hastalarıyla gelin pliizzzz
Gerdi mi beni ? Evet başta gerdi. Ama sonra ben çaktım olayı, sonra bir ara sıkıldım, en son da ohh bitti dedim.
Tüm bunlara okuma arkadaşım @reading_marla - okurken katılıyordu ama- bitirdiğinde katılıyor mu acabağğ?
Arno Strobel’in 3. Okuduğum kitabı. Yine sürükleyici merak uyandıran bir macera. Hızlı biten kitaplardan.
Amaaa dikkat ettim her kitap karakterler daha da bir aptallaşıyor. Ya öyle yapılır mı dediğiniz herşeyi yapmaya başlıyorlar. Ya da yapılması gerekeni yapmıyorlar. O yüzden bi sinir oldum.
Diğer kitaplarından aldığım keyfi maalesef alamadım :(
Ve ennn sinir olduğun nokta.
- Ya arkadaş. Bir cinayet işleniyor ve katil yazılmış bir romandaki kurgu cinayetleri tekrar ediyor. Hiç bir polis, dedektif, şubedeki bir Allah’ın kulu da açıp kitabı okumayı düşünmüyor. Bu nasıl bir saçmalık.
Okurken gerilim ve merak benimle değildi. Acaba nereye gittiler ki?
Aaa! Kapı çaldı, hemen geliyorum.
*Kim o?
& Benim ben, "Sıradan".
*Hoş geldin Sıradan. Hayırdır? ( İç ses: Üf yine mi sen, çat kapı gelme artık ya!)
* Geç, geç otur. Çekirdek çitler misin? (İç ses: Sıradan senden çok sıkıldım ya! Lakin eve kadar gelmişsin, kovsam ayıp olur, mecbur katlanacagız artık)
&Ben de Sarı' dan geliyorum. Geçerken sana da bir uğrayayım dedim.
*Aferin, iyi yapmışsın.
( İç ses: Bedava sirke baldan tatlıdır, dayan Duyguş!)
Nina bir gün ona gelen kargoyu açtığında, deri üzerine yazılmış bir yazı ile karşılaşır. Sonra, o derinin insan derisi, yazının da cinayet kitabından bir bölüm olduğu ortaya çıkar. Bir gün sonra bulunan ceset bunu doğruluyordur. Dedektifler araştırmaları sonucunda, yıllar önce başka bir şehirde yazarın “gece ressamı” kitabının içeriğinin aynısı şeklinde bir cinayet işlediğini öğrenirler. Maddi zorluklar çeken yazar baş şüphelidir. Şimdi ise “senaryo” isimli kitabın içeriğinin aynısı cinayetler işlenirken kitabının yok satacağı garantidir. Ünlü bir yayıncının kızı kayıptır. Sağ bir şekilde bulunacak mıdır? Soluksuz okudum.
Bazı yorumlarda kitabın mantık hatalarıyla dolu olduğu söylenince, kitabı okuma hevesim kaçmıştı. Okurken çok dikkatli okudum ve ben hata görmedim. Oldukça gerilim doluydu da, İyi ki okumuşum.
Tabut, Dedektif Bernd Menkhoff serisinin ikinci kitabı. Serinin ilk kitabı Hipnoz'du. İlk kitabın içeriğini unutmuşum ama eksikliğini hissetmedim. Sadece ana karakterler aynı, konu farklı.
Kitabın konusu bilindik yani kendine has özgün bir kurgusu yok. Sonu biraz şaşırttı beni o kadar. Ama çok hızlı okunuyor, meraklandırıyor, iç burkuyor. Ben beğendim açıkçası. Uzun bir süre kitap okuyamıyor, hangi kitabı elinize alsanız sıkılıp bırakıyor ve bir kitabı bitirme hazzından uzak kalıyorsanız bu kitap tam size göre. Son derece akıcı, dili yalın, çeviri kusursuz