Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arslan Okuroğlu

Arslan Okuroğlu
@arslano39
Dokuz Eylül Üniversitesi
7 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Bir parça ölüm çalabilmek için içerdi, şimdi hepsi onun oldu.
Reklam
Alınan istihbaratta düşmanın üçyüz kişi olduğu bildirildiğine göre demek ki, her Türk 15 düşmanla savaşacaktı! -Savaşır mıydı? Savaş, sayı üstünlüğünden ziyade iman meselesi olduğuna göre savaşırdı.
Sayfa 307Kitabı okudu
Öyle ise ekonomi ve kredi politikaları da kültür ve eğitim politikaları da devleti kuran ve devletin bekası için gözünü kırpmadan ölüme giden millet esas alınarak, yani Türklük esas alınarak değiştirilmeliydi.
Sayfa 216Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demek ki vatan bahis konusu olunca bir avuç mücahit, modern silahlarla donatılmış muntazam düşman kıtalarını mağlup edebiliyor, istiklâl aşkı çeliğe galebe çalabiliyordu.
Reklam
Hiçbir silah, savunduğu dava uğruna ölümü göze almış bir insandan daha tehlikeli değildir!
Sayfa 148Kitabı okudu
Kitapta altını çizdiği Volt er'in bir cümlesini tekrar etti. Volter şöyle diyordu: "... bu barbarlara karşı zafer ile biten bir savaş yetmez. Onları küçük düşürmek yetmez. Onları bir daha dönmemek üzere Asya'nın ortalarına kovmak gerekir. İmparator hazretleri Türkleri öldürerek bana hayat veriyor!" Bir yazar, üstelik Fransızların yetiştirmekle iftihar ettiği bir yazar Türklerin öldürülmesinde hayat bulmamalı, vampirler gibi kan içerek yaşamamalıydı.
Sayfa 123Kitabı okudu
Sana senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: “Merhaba beyaz gemi, ben geldim. “
“Dedem diyor ki, atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış.”
savaş barıştır özgürlük köleliktir cahillik güçtür
Reklam
Apeninlerde dağlar arasında sıkışan Hannibal’in meşhur sözü günümüze kadar ulaşmıştır: “Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız”
Yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz.
Badem Ağaçları
Napeleon, Fontanes’a şöyle dermiş: “ Şu dünyada en çok hayranlık duyduğum şey nedir biliyor musun? Gücün herhangi bir şey kurmakta yetersiz kalması. Yalnız iki güç var dünyada; kılıç ile ruh. Kılıç sonunda her zaman ruha yenik düşer.”
Aradığımız kılıcın değeridir, kının değil.
Sayfa 195Kitabı okudu
Yüreği yılmadan düşen dizleri üstünde savaşır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Maraton Savaşı
“Bugün atletizm yarışmalarının önemli bir dalı olan “maraton koşusu”nun menşei 6. yüzyıla Eski Çağ Yunanistan’ına kadar uzanmaktadır. Persler, Lidya krallığını MÖ 547 yılında yıktıktan sonra Anadolu’yu egemenliği altına almış, ardından Batı Anadolu’da bulunan Yunan kentlerini de bir bir ele geçirmişlerdir. MÖ 506 yılında Miletos kentinin isyanına destek veren Atina ve diğer Yunan kentlerini cezalandırmak üzere Çanakkale üzerinden Thrakia ve oradan da Yunanistan’a geçen Persler, burada büyük bir direnişle karşılaşmış bu arada Persler ve birleşik Yunan kent devletleri arasında savaşlar cereyan etmiştir. Bunlardan biri de MÖ 490 yılında yapılan Maraton Savaşı’dır. Bu savaş esnasında “Philippidas” adında bir asker Attika’dan Atina’ya kadar haber ulaştırmak için koşmuş ve haberi bildirdikten sonra Atina pazaryerinde can vermiştir. Maraton koşularının kökeni bu olaya dayanır.” Alıntı Şuradan Milattan Önce - İlginç Yönleriyle Eski Çağ Adem Işık Bu malzeme telif hakkı ile korunuyor olabilir.
Reklam
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki balımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz ?
GURULTU
Biz insanlar, ne kadar değişsek, medenileşsek, yani ne kadar bozulsak, maneviyatımızın en karanlık, görünmez derinliklerine tabiatın koyduğu uğursuz yıldırım asla sönmeyecek, her fırsatta yeniden alevlenecektir. Bu yıldırım zulüm, haksızlık arzusudur.
Dünya padişahın, kayserin, hakanın olsun; Cehennem kötünün, cennet iyinin olsun; Tesbih meleklerin olsun, temizlik Rızvan’ın: Sevgili bizim olsun, canı canımız olsun.
Memlekete Mektup
Ben, artık bütün dünya, milliyet esasları üzerine yeni teşkilat yaparken bizim, kanatsız kuş gibi bir göçebe zihniyetiyle milliyetsiz kalamayacağımızı dilim döndüğü kadar anlatmağa çalıştım.
Tanrı’ların isteğiyle aşık gençler çiçeklere, gururlu kadınlar taşa, bir bukle saç bir yıldıza ve bir kral bir diktatöre dönüşebilir.
Sayfa 322Kitabı okudu
Kralsız bir ülke, çobansız bir sürüye benzer.
Sayfa 282 - AndrikusKitabı okudu
Reklam
“Yalan, evrensel düzenin bir kuralı haline geliyor.“
Sayfa 253Kitabı okudu
Ayrılık da biraz ölüme benzemez miydi ?
Sayfa 86
Ay bulutun bağrında Kan sızan bir yaradır. Ayın bahtı karanlık, Bulutunki karadır. /Bozkurtlar Diriliyor