...Her şeyi görmek istiyorum. Ve içime girecek şeylerin hiçbiri ben olmayacak olsa da, bir süre sonra hepsi içeride bir araya gelecek ve o zaman ben olacak. Şu dış dünyaya bak, Tanrım, Tanrım, dışarıdaki şu dünyaya bak, benim dışımda, yüzümün ötesinde ve ona gerçekten dokunmamın tek yolu onu nihayet ben olacağı yere koymam, kanımda olması ve günde bin çarpı on bin kez pompalanarak içimi turlaması. Onu sımsıkı tutacağım, asla kaçmasın diye. Bir gün dünyaya sımsıkı tutunacağım. Şimdi bir parmağım üstünde; bu bir başlangıç.
Sonunu yazarken, bu evi sevmediğimi, hesabımdaki paranın umrumda olmadığını, insanların efsane olduğumu düşünmesini kıçıma bile takmadığımı, milyonların hayranlığının yatağımı ısıtmadığını açıkça ifade ettiğinden emin ol, Monique.
Ona her günün varlığının benim için en değerli armağan olduğunu, bu dünyayı film çekmek ya da zümrüt yeşili kıyafetler giyerek kalabalıklara el sallamak için değil, onun annesi olmak için geldiğime inandığımı söyledim.
Eğer karşına hayatını değiştirecek bir fırsat çıktıysa o fırsatı kaçırmamak için ne yapman gerekiyorsa yapmaya hazır olmalısın. Dünya sana isteklerini vermez, sen onları alırsın.