İnsanı, hatta insanlığı köleleştiren hangi düşünce, hangi devlet, hangi düzen olursa olsun insanlık aleminin düşmanıdır
Diktatorya gerek şahıstan şahısa uygulansın, gerekse hükümetlerden halka, tasvibi imkânsız olan en adi rejimdir
Sömürü de öyle
İnsanlar teşekkürle, minnet borçlarıyla soyuluyor sömürülüyorsa bu teşekkür dostluğuna son vermesi
Gözlerim yolda yolda..
Elbet hakkı vardır kulların kulda
İnsan kıymeti ölçülmez parada pulda
O dost gitti gelmez artık, gözlerim yolda yolda
Tufana uğradı ömrüm baharı
Ben neden gezerim bunca diyârı?
Çiçekten çiçeğe arı, dolaşır balda balda
Çok susadım, neden çeşme su vermez?
Deryanın sırrına hiç aklım ermez
Mahzuni kuş olsa durmaz böyle bir dalda dalda
Ey İnsanlar!..
Bu insanları Allah adına öldürdüğünüze göre bunları yarattığı için Allah'a kızmıyor musunuz?
Sizler de yarın öleceğinize göre ve insan öldürmenin günah olduğunu söyleyen kitapları çiğnediğiniz anlamına gelen bu hareketinizin bedeli hakkında da inancınız var mı, yoksa dünyada olanlar burda kalır diyorsanız, bir başkası sizi öldürmek istediğinde ne düşünürsünüz?
Bir insanın iyi veya kötü olduğunu hangi yetkiyle Allah adına ödüllendirmek ya da cezalandırmak şekliyle belirliyorsunuz?
Aşık Mahzuni Şerif
Sayfa 193Kitabı okudu
İşte gidiyorum çeşm_ i siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da...
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
Yıkılası bozuk düzen
Bıçak kemiğe dayandı
Gayrı bize yazık düzen
Gönlümüz kana bulandı
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
Ben de bir peygamber olmuş olsaydım
Birlik tohumu eker giderdim
Önce yasaklardım kula kulluğu
İnsan Hakk'tır deyip geçerdim
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
Evvelden Pir Sultan'ların, Karacaoğlan'ların arşa çıkardığı bu geleneğe 20. yüzyıldan da ses veren nice büyük usta bulunur. Aşık Veysel'inden Muharrem Ertaş'ına, Ali Ekber Çiçek'inden Mahzuni Şerif'ine kadar kimler kimler...
Öööle mi dersin Aşık Mahzuni? Bu, eceli yere sermiş gibi...
Geçer gider her sarayın ricali
Çünkü ecel ona vermez mecali
Sayfa 165Kitabı okudu
süleyman bir sultan olmuş
boşu boşuna
Ben de bir insanım senin gibiyim
Ne kaçarsın benden gel beri
Ben öldükten sonra şefaat etme
Gelme mezarıma git geri geri
Hilâl kaşlarını çatma boşuna
Gelecek mi vardır senin başına
Dostum güven olmaz mezar taşına
Gel yaklaş elimi tut bari bari
“Fani dünyanın sefası bir kuru kavga imiş
Gerçeği ile insan olmak her şeyden âlâ imiş.”
–Âşık Mahzuni Şerif
Sayfa 37Kitabı okudu
Erim Erim Eriyesin.
12 Mart döneminin sembol isimleri vardı. Nihat Erim rejimin sembolüydü; Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Sinan Cemgil, İbrahim Kaypakkaya gibi genç devrimciler ise yeni bir ülke için süregiden toplumsal cereyanın Bu sembol isimler, daha o sıralarda türkülere, ağıtlara konu oldular. Aşık Mahzuni Şerif tarafından havalandırılan Erim Erim Eriyesin adlı türkü, ilk anda anlaşılamayan fakat kısa bir süre sonra herkes tarafından çözülen şifreleriyle 12 Mart rejimini ve onun sembolü olarak beliren Nihat Erim'i hedef alıyordu. Türkünün sözlerindeki "erim erim eriyesin" Nihat Erim'e, "Musa isen Tur-i Sinan" Sinan Cemgil'e, "Haktan gelmiş idi Inan", Hüseyin İnan'a, "yesin seni yılan Çayan" Mahir Çayan'a, "aslan pençesi vurulsun" Yufus Aslan'a, "çayın denizde kurusun" da Deniz Gezmiş'e gönderme yapıyordu. 12 Mart'ın bu şifreli yergisi, kısa sürede popüler oldu ve türkünün kaydedildiği plak hızla tükendi. 12 Mart'ın sembolü olan Nihat Erim ile dönemin devrimci kahramanlarını karşı karşıya getiren ve dilden dile yayılarak popülerleşen türkü nedeniyle Aşık Mahzuni Şerif dört ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sayfa 83 - Gökhan AtılganKitabı okudu
