Çok sarsıcı bir roman. Hele ki böyle bir zamanda okurken daha sert sarsıyor. Aleyna Çakır, Nargül Yıldız ve daha nice kadınların başına gelen vicdan almaz şeyler... Sevmeyi bile beceremeyen caniler. Oysa seven öldürmez, seven yaşatır. Bu kitapta da Melek adlı bir kadının kimsesizliği, korunmasızlığı, çaresizliği, güvencesizliği anlatılıyor. Yaşlı
Ancak ben kurtarırsam gerçekten yaşamaya başlayacağına inanmıştım.
Oysa ben kurtarmaya kalkıştığım için şimdi ölümü bekliyor o.
Nasıl da yanlış yaptım her yaptığımı. Yaptık her yaptığımızı.
Melek ölecek...
Okurken çok zorlandığım kitaplardan oldu Asılacak Kadın. Yüreğimi sıkıştırmaya daha ilk bölümden başladı. Kitap üç farklı kişinin ağzından anlatıyor olayı. İlk ikisinde harika bir üslupla kişilerin zihinlerinden geçen düşünceleri aktarmış bize yazar. Sonuncu kahramanımız ise yazarak toparlıyor olayları bizim için. İlk bölümün sahibi Faik İrfan Elverir karakteri kadar nefret edeceğim bir karakterle daha karşılaşacağımı sanmıyorum. Onun nefreti mi büyüktür yoksa benim tiksintim mi bilmiyorum, okudukça korktuğumu da fark ettim. Bu Faik İrfanların aramızda olduğu düşüncesi korkutucu. Hatta Hüsrevlerden bile korkutucu. Melek'in zihnine girdiğimdeyse kitabı bırakmayı bile düşündüm. Yazarın anlatımı öyle muhteşem ki karakterlerin tüm hislerini yüreğinizde hissediyorsunuz. Kesinlikle tavsiye edebileceğim, okunması gerektiğine inandığım bir kitap ama özellikle hassas olduğunuz dönemlerde okumamanızı da öneririm. Yazarın kitabının yasaklanması üzerine kararın değişmesi için yazdığı savunma sona eklenmiş. Niçin yasaklandığını, kimlere dokunmuş olabileceğini düşününce ülkemizin bir arpa boyu yol alamadığını da görüyoruz.
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,884 okunma
Sindirmesi zor, etkileyici bir anlatı...
Türkiye edebiyatında özellikle 1970 sonrasında kendine yer bulabilmiş ve sonrasında da bir ekol olarak devam eden Feminist, insan haklarını savunan kadın yazarlardan biri olan Pınar Kür’ün üzerinde en çok konuşulan romanı “Asılacak Kadın” varlıklı bir yalı sahibinin öldürülmesi sonucu kurulan mahkemeye
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir... Uzun zamandır öyküsü böylesi etkileyici bir roman okumamıştım. Bir kadının yaşadığı acıları bu kadar derinden hissetmemistim.
Erkeğin egemenliği altında, varlığı sorgulanmayan bir nesne haline getirilmiş bir Melek.
Kısa bir dönem önce Virginia'nın romanını okuduğumda ki o da benzer romanlar yazar. Kadın üzerindeki erkek baskısını böyle hissetmemistim. Okuduğumda bu duyguyu alamadigimda kendimi sorgulamış ve yaşamadığım bir duygu olduğu için anlayamadım zannetmiştim, bir bakıma kendimi suçlamıştım.
Oysa sebep nasıl milletler birbirinden farklıysa kadınların yaşadığı dramlar da birbirinden farklı olduğundan böylesi kayıtsız kalmışım.
Umarım hala bir yerlerde ülkemin bir ücra köşesinde Melek'ler bu acılara maruz kalmıyordur...
Asılacak KadınPınar Kür · Everest Yayınları · 20124,884 okunma
"Bize her şeyi yanlış öğrettiler belki; belki de yanlış anladık, eksik anladık. Başımıza gelen tüm akla sığmaz şeyler kaçınılmaz mıydı gerçekten? Bilmediğimiz, daha öğrenemediğimiz yasalara göre? Kaçınılmaz olan yapılandır, kişinin şu ya da bu etkenle yaptığı. Olmuş, gerçekleşmiş, artık olmaması düşünülemeyen. Akla sığmayan ise yapılmayan, yapılamayan, kişinin belki yıllarca düşleyip de yapmadığı. Düşünüldüğü zaman bile gerçekleşmeyeceği kaydıyla düşünülen... Oysa benim Melek'le yaptıklarım hem kaçınılmazdı hem de akla sığmaz. Ya da akla sığmamızın birden kaçınılmazlaşması...
Öncelikle gerçek bir olaydan aktarılan bu kitap ilk bölümde Ağır Ceza Başyargıcı'nın düşüncelerine yer veriyor yazar burada "bilinç akımı" tekniği kullandığı için hiç okumayanlara farklı gelebilir. İkinci bölümde ana karakterimiz Melek'ten bahsediyor ve son bölümde ise kendini bir kurtarıcı olarak gören Yalçın'ın düşüncelerini aktarıyor. Kesinlikle çok farklı bir kitaptı. Beni derinden etkiledi. Bu kitap için Pınar Hanım'ın yazdığı savunması da kitabın sonuna eklenmiş. Şimdi kitabın konusuna oradan alıntı yapacağım.
"Asılacak Kadın, korumasız, güvencesiz, çaresiz, zavallı bir kadının, dış dünyadan koparılarak, bir sapığın hastalıklı ve korkunç dünyasına hapsedilişini, ezilişini, sömürülüşünü, çektiği türlü eziyetler sonucu kendini savunmak için ağzını bile açamayacak bir nesne haline getirilişini anlatıyor. "
Asılacak KadınPınar Kür · Everest Yayınları · 20124,884 okunma
Kitaptan
Hadi gel. Bakıp durma öyle aptal aptal. Bak göreceksin. Bak göreceksin nasıl kolay olacak her şey. Kurtaracağım seni. Kararlıyım artık. kolumdan yakaladığı gibi ben noluyoruz deyinceyecek başlamaz mı sürüklemeye of aman anamdan doğduğum günden bu yana herkesler de kolumdan yakaladığı gibi biyerlere sürüklüyo....
Kitabım ilk sayfalarinda bilirsin melek ve yalcina ne olacağını.kim bu melek dersin okudukça pınar kür un kitapim başında ki ithaf cümlesini anlarsın .okudukça urperirsin korku dolar için garip bir his.gerilim dolu bir film izlerken hissettiğim gibi..koyu bir feminist olarak okumak daha da zor.daha hızlı okuyabilecekken okuduklarını sinderememen durumundan kendimi yavaşlatıyorum.henuz bitirmesemde eminim ki bu kitap bende kalıcı bir iz bırakacak.
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,884 okunma
Gerçek bir olaydan esinlenerek yazılan kitap çok etkileyici ve çok sarsıcı.
İlk bölümde yargıcın düşünceleri bilinç akımı tekniğiyle yazılımış.Çocukluğundan meslek hayatına kadar yazılanlar neden kadın düşmanı olduğunu bize anlatıyor aslında.
İkinci bölümde Melek karakterini okuyoruz yıllarca üvey babası tarafından ezilen sömürülen Melek geldiği yalıda da istismar edilmeye devam ediyor.Yazar bu bölümde Meleğin duygularını onun diliyle çok güzel anlatmış geldiği yörenin ağzıyla konuşturmuş.
Son bölümde Yalçın olayı çok güzel sonlandırmış kurtaramadığı Melek’e duygularını yazmış .
Kitap bana göre karakterlerin iç seslerini çok iyi yansıtmış.Güzel detaylar vardı.Tüm mahallenin susup bir kadının asılmasına göz yumması bütün okuyucuların içini acıtmıştır.Pınar Kür okumak isteyenler bu romanıyla başlayabilir
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,884 okunma
Pınar Kür yaşanmış bir hikayeden yola çıkarak kaleme alıyor.Bir dönem yasaklanıyor ve kitabın sonu Pınar Kür'ün savunması ile son buluyor.
'Kökü toprakta olduktan sonra her çiçeğin yaşatılma,kurtarılma olasılığı vardır.Oysa dalından koparılmış,vazoda soldurulmuş bir çiçeği ne kurtarabilir?'
Her insana sadece mesleği yüzünden saygı duyulmaz.Hayattaki duruşuna,karakterine,mesleğini nasıl yaptığına göre saygı duyulur.Bu kitap bana bu düşüncemi bir kez daha hatırlattı.
Kitap üç bölümden oluşuyor. 1.bölümde yargıcın iç dünyası yansıtılıyor.Kadınlara bakışı kendi geçmişine göre şekillenen yargıcın düşüncelerini okuyunca,kendisini savunamayan Melek sanki kendisini savunsa da bu zihniyette birisinin düşüncelerinin zaten değiştiremez diye düşünüyorsunuz.
2. ve 3. bölüm kocasını öldürmekle suçlanan Melek ve onun aşığı,aslında sadece aşığı demek de yanlış olur,duydukları karşısında Melek'in yaşadıklarına karşı onu kurtarmak isteyen bir adam Yalçın'ın iç dünyasını yansıtıyor.
Korumasız bir kadının dış dünyadan koparılarak sapık kocasının korkunç dünyasına hapsedilişini anlatılıyor. Pınar Kür kitabın dili,özellikle Melek'in kendi iç dünyasını yansıttığı kısım için uzun bir çalışma sarf ettiğini söylüyor ve bence bu anlatım romanı daha da güzelleştiriyor.
Susmak belki suçu kabul etmektir bazen ama hayatında erkekler tarafından(babası tarafından bile) geçmişinde sürekli bastırılmış bir kadının kendini savunması bile zordur.
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,884 okunma