Asil fırtınalarda kaybolan bir iz gibi
Çölde aşk suretinde bir ahu peydahlanır
Ne gün başımı alıp gitsem karanlıklara
Çıkıyor bir köşeden kelebekler
Onlar da bir derbeder gibi mahrum öteden
Onlar da tanyerine bakıp hülyayı bekler
aşk gizemli bir şarkıdır
dinleyemediğim
ayrılığın arkasından duyulan
gün doğuyor, neden gülemiyorum
siyah bir tanyerinde
beklemek yakışmaz bana geceyi
eylül mü vurdu güllerimi, bilemiyorum
Sayfa 107Kitabı okudu
şehzâdeyi vurdular ömrünün baharında
periler kitabında çıkmayan bir falmışım
Sayfa 103Kitabı okudu
Mehtabında büyüyen karanfilleri yakıp
Ben miyim yeryüzünde sadece üryan olan
Ben miyim terkedilen, ben miyim ziyan olan
Sayfa 57Kitabı okudu
Sensiz ne varsa üstümde
Dökmeliyim toprağa
İstemesen de içip ırmaklarını zehrin
Tırman desen, tırmanmalıyım dağa
Hem canımsın, hem belâmsın, yine de
Çekiminle bîçâreyim, gelemem
Canı belâdan, belâyı candan
Korumaya söz vermiştim; ölemem
Sayfa 52Kitabı okudu
Giderken buralardan seninle
Yanında hüzün olmalı
Ocağımda işâret biriktiren ellerin
Bir de yüzün olmalı
Sayfa 46Kitabı okudu
Rindlerin mahzeninde büyüse de sefiller
Sevgiyi yüreğinde taşıyor sultan gibi
Sayfa 42Kitabı okudu
Aşk bir hulyâdır gözüm, buna aldananlar da budaladır.
Aşk ölümcül bir hülyadır
Anlayamadığım
Sayfa 59Kitabı okudu
Ey ipek gülüşlerle bahtıma düşen hayal
Sen de mi koyacaksın beni karanlığımda
Tutuştu yalnızlığım alev alev yanımda
Ya bir süreyya gibi parlayıp içimde kal
Ya da intiharıma mahkum olma , kanımda.
Sayfa 15
Çiçek, açmak üzereyken boyun büker ya hani
Güneş doğmak üzereyken tutulur içimizde
Varlık yokluğa, umut yanılgıya karışır
Öyle ya, cilvesidir şarkılar ömrümüzün
Kum bakışlı, zencefil kokulu aynalarda
İşine son verilen bir ırgattır yaşamak