Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkma ! Yaşayacağım... Yaşadıkça her gün bir daha ölmek için. Oysa bütün umutlarımı yitirdim. Gülmeyi unutalı yıllar oldu. Penceremi aydınlığa, kapımı sevince çoktan kapadım..
Sayfa 196
Ömrümde kimse bana sevilmenin gerekliliğini öğretemedi. Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
Sayfa 239
Reklam
Alışkanlıklar daima korkutur beni, düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim. Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır. Fakat şimdi sana alışıyorum.
Sayfa 238 - ALIŞMAK KORKUSU
Artik gideceksin, biliyorum, vakit geç oldu. Yatakta izin kalacak, havada kokun ve yastığın üzerinde bir iki tel saçlarından. Telaş içinde giyinmeye başlayacaksın. "Çoraplarında eğrilik var," diyeceğim, düzelteceksin. Dudaklarını boyarken, eğilip ensenden öpeceğim, için sevgiyle dolacak. Gözlerin ışıl ışıl, “Üzülme, üzülme,” diyeceksin, “yine geleceğim." Ya gelmezsen? Hayır hayır geleceğine inanıyorum. Fakat yine gideceksin. Yine gideceğini bilmek kötü.
Dünya ikimiz için yaratıldı :) Gel de inanma :)
Kardeş değiliz diyorum inanmıyorsun Yalan bunca faziletler yalan Bizi bu ciğeri beş para etmez insanlar mahvediyor Aldırma diyorum sana Dünya ikimiz için yaratıldı Üç milyar insan iş olsun diye geldi yeryüzüne
Yirmi İkinci Mektup
Senin için “yalan söylüyor” dediler. Kimse farkında değil dudaklarında yalanın ne kadar güzelleştiğinden.
Sayfa 158
Reklam
Solfej anahtarlarını kaldıralım Do'ların mi'lerin önünden Bırakalım bu dünya alabildiğine dönsün Ölmekse daha kolay ne var Yaşamaksa sensiz mümkün değil İskender adam edemedi bu dünyayı Biz mi edeceğiz Eflatun çözemedi yaşamanın sırrını Biz mi çözeceğiz Bütün yataklar bir kişilik Git diyorsun Nereye gideyim Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım Seni düşüneceğim stepler ortasında yorgun, kimsesiz Doludizgin atlılar geçmeyecek yüreğimden Bir gözümde gümüş mahmuzların pırıltısı hazin Bir gözümde bozulmuş nal izleri Durup durup ağlayacağım
Bir sigara yakıyorum ve seni arıyorum dumanın havada çizdiği şekillerde.
Gelme diyecektim, geldin. İyi ettin geldiğine. Nerdeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl. Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz. Aramakla yetinsek bunlar gelmeyecekti başımıza. Yine de memnunum. İyi ettin geldiğine. Taş olup kalmaktansa, ağaç olup yanmak iyi. Ellerini ver, ellerini. Öpüşmeye susadım. Tırnak uçlarından öpmeye başlayacağim seni. Titreme, yanıyorsun.
Sayfa 119
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.