"Algılarımız açık, sorgularımız derin, farkındalığımız yüksek olmalı ki ayırt edebilelim, ifade edebilelim. Aksi halde gözümüzde at gözlüğü, dilimizde pranga, oturup seyrederiz makus talihimizi.."
insan mutlu olmak zorunda mıdır? ya da insan denilen canlı mutluluğu aramakla geçen ömründe gerçekten mutlulukla karşılaşır mı? bu iki soru bağlamında mutluluğun tarihsel düzlemde farklı açıklamaları olduğu gibi tek düze varsayımları da mevcutur. işte bu iki açıklama üzerinden mutluluğun neliği ve insanın aradığı mutluluk postularları bireyin
12 EYLÜL
Zaman seksenli yıllar aylardan Eylül’dü
Sonbahar gelmeden yapraklar döküldü
Sokaklarda inzibatlar ejderha gibi endamla
Korku salıyordu elinde tuttuğu silahla