Beyinlerin de cinsiyeti vardır!
Erkek, kadın beyinli; kadın, erkek beyinli olabiliyor. Bunu sağlayan ise vücuttaki testesteron ve östrojen hormonları.
Yazar, bu kitapta erkek ve kadın arasındaki biyolojik farklılıkların ilişkileri ne kadar etkilediğine vurgu yapıyor. Bilimi, anlaşılır seviyeye getirip iki cinsiyet arasındaki iletişimin daha sağlıklı yürüyebilmesi için farkındalık kazandırıyor.
Karaismailoğlu, sağ ve sol yarıküre çerçevesi ile bize, bizi akıcı, sade bir dille anlatıyor.
Kadın beyinlilerin sol yarıküresinin gelişmesiyle yüz okuma ve ses analizi konusunda mükemmel olmasından, erkeğin ise sağ yarıküresinin daha çok gelişmesiyle bilişsel empatiyi kullanarak direkt sorunun çözümüne odaklanmasından bahsediyor.
Ayrıca kadın ve erkek arasında yaşanan en büyük sorunun erkeğin kadını yeterince dinlememesinden, kadının ise çok konuşarak erkek tarafından parazit sesler gibi algılanması üzerinden her iki tarafı da dengeli olmaya davet ediyor.
Peki madem vücudumuzdaki hormonlar bizim davranışlarımızı belirliyor. İletişim biçimimizi nasıl daha kaliteli hâle getirebiliriz diyenlere ise, okuyarak farkındalık kazanmaları ve davranışlarını farkındalık ile yönetmeleri tavsiyesinde bulunuyor.
Mesela ben artık eşime sinirliyken sesimin yüksek çıkmamasına dikkat ediyorum. Çünkü kadınlar bu sesi tehdit olarak algılayıp hemen savunmaya geçiyorlar ve aramızdaki iletişim bu evreden sonra sağlıksız hâle geliyor.
Cemil Meriç ne güzel söylemiş:
Ülkelerini yaşanmaz bulanlar, ülkelerini yaşanmazlaştıranlardır.
Bunu ya hiçbir şey yapmayarak ya da çok şey yaparak başarıyorlar!