Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şişli’deki O Ev
“Kurtuluş ekibi”, daha çok Mustafa Kemal’in, gündüzleri perdeleri hiç açılmayan, geceleri ışıkları sabahlara kadar hiç sönmeyen Şişli’deki evinde oluşturulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın başlamasında o üç katlı evin çok “gizemli” bir yeri vardır. Mustafa Kemal, Şişli’deki o evde yapacaklarını düşünürken, işgal İstanbul’unu şöyle gözlemlemiştir: “Şişli’deki evimde vaziyeti düşünüyordum. İstanbul sokakları İtilaf ordularının süngülü askerleriyle doluydu. Boğaziçi, toplarını sağa sola çeviren düşman harp gemileri ile mavi suları görülmeyecek kadar örtülmüştü. Herkes ancak gündelik ihtiyaçları için evlerinden çıkıyor; yollarda hatır ve hayale gelmeyen hakaretlere uğramamak için caddelerin duvar diplerinden büzülerek, eğilerek ve korkarak gidip geliyordu. Her türlü ihtiyatlara rağmen, her türlü saldırış ve sataşma sahneleri eksik değildi. Koskoca İstanbul ve yüz binlerce halkın sesleri kısılmış haldeydi. Çok şaşılacak şeydir ki, ayaklar altında çiğnenen bir şehirde, hâlâ bir saltanat, bir hükümet, bir varlık bulunduğunu sananlar vardı.”
Sayfa 372
Şişli’deki O Ev
Rauf Orbay’ın anıları da Şişli’deki evin önemini doğrulamaktadır: “Mustafa Kemal Paşa, birkaç gün kaldığı ‘Pera Palas’tan sonra Halep’ten tanıdığı bir Hıristiyan Arap’ın Beyoğlu’ndaki apartmanına (Fansaların evi) oradan da Şişli’deki eve gitti. Burada da geleni gideni eksik olmamakla beraber, en yakın ve mahrem arkadaşları olarak yine Ali Fethi, İsmail Canbolat ve ben vardım. Hemen hemen her gün buluşur, toplanır, konuşur; daha doğrusu dertleşirdik. İstanbul, artık sokaklarında dahi rahat dolaşıp nefes alınamayan bir şehir haline gelmişti.” “Biz Şişli’de şimdi müze olan evin orta katında, perdeleri daima inik duran odasında baş başa vererek işte bu ruh haleti içinde dertleşirken...”
Sayfa 374
Reklam
Şişli’deki O Ev
Ali Fuat Cebesoy’un anılarındaki bazı satırlar, Şişli’deki evin önemini çok açık bir şekilde gözler önüne sermektedir: “Mustafa Kemal Paşa’nın Şişli’deki evinde yaptığımız sohbet ve müzakerelerden milli direnişi Anadolu’dan idare etmenin kolay olmadığını anlamıştık. Birçok yüksek mevki sahibi kişiyle görüşülmüş ve konuşulmuştu. İçlerinde yalnız eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf (Orbay), Jandarma Genel Komutanı Miralay Refet (Bele) beylerle, bazı fırka komutanları, erkan-ı harp reisleri Anadolu’da bilfiil görev almayı kabul etmişlerdi. Diğerleri, aynı cesareti gösteremiyorlar, tereddüt ediyorlar, türlü türlü görüşler ileri sürüyorlardı.” Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, s. 56.
Sayfa 373
536 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sinan Meydan Kurtuluş Savaşını Mustafa Kemal Atatürk'ün başlatmadığını iddia edenlere ve kendisini Türk ulusunun gözünde düşürmek isteyenlere , başarılarını küçültüp carpıtanlara ve bu başarılara ortak bulmaya çalışanlara belgelere dayanarak tek tek cevap vermiş. Aslında herkesçe biliniyor ki mesele Kurtuluş Savaşı değildir. Mesele tarihi ters yüz ederek ,Kurtuluş Savaşını Mustafa Kemal Atatürk’ün başlatmadığını kanıtlama meselesidir. Başaramayacaksınız , biz evlat yetiştiren anneler daha ölmedik. Vapur ile İngilizler'le kaçanları da ,vapur ile Samsun'a çıkanları da anlatacağız çocuklarımıza.
Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola NuhSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2019153 okunma
Ben :d
Sahi!...İstanbul kurtarıldığında, işgalci İngilizlerle birlikte kaçan kimdi?...
Sayfa 183 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Onlara göre kendisi Mistafa Kemal'e para verip o göndermiştir Samsun'a :/
Vahdettin'i, "Kurtuluş Savaşı kahramanı" yapmak için bin dereden su getiren "yobazlar", "liberaller" ve "ikinci cumhuriyetçiler", acaba Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmadan önce Vahdettin'le bir çok kez görüşerek onu, vatanın kurtuluşu için harekete geçirmeye çalıştığını biliyorlar mıdır?"
Sayfa 183 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Korkakça kaçanların değil, vatanını savunların torunlarıyız biz !!!
Bu arada Musrafa Kemal'in "Ya istiklal ya ölüm" dediği o günlerde başka birinin "Hayatımı tehlikede görüyorum" diyerek vatanından kaçtığı da unutulmamalıdır!
Sayfa 118 - inkılap YayınlarıKitabı okudu
İyi ki...
"1919 Yılı Mayasının 19. Günü Samsun'a çıktım..."
Sayfa 101 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Vah vah !!! Hani "Din kardeşiydik" biz !
"Türk askerlerinin durumu hakiki bir sefalettir. İngilizlerle beraber hareket eden arapların......."
İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Kimileri boş hayaller peşinde koşar, kimileri hayallerini gerçekleştirir!
"İttihatçılar, emperyalistlerin 'Hasta Adam' dedikleri yaşlı ve yorgun Osmanlı Devletinin sınırlarını genişletmenin hesaplarını yaparken, Mustafa cepheden cepheye koşarak elde kalan toprakları, özellikle de Trakya, İstanbul, Boğazlar ve Anadolu'yu korumaya çalışmıştır."
Sayfa 21 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Fesli deli tarihçi ve geride bıraktığı güruhun en iyi yaptiklari şey:))
"Kurtuluş Savaşını ve Mustafa Kemal'i bu savaştaki rolünü küçümseyenlerin , Türkiye Cumhuriyeti'ni küçümsedikleri unutulmamalıdır. "
Sayfa 14 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
"Türk Kurtuluş Savaşı, yok edilmek istenen, tarihten silinmek istenen bir ulusun, Türk ulusunun yeniden sahne almasını sağlamıştır."
İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal mütareke sırasında Savaş Bakanlığına gelseydi belki de tarihin kaderi değişecekti. Hele Padişah Vahdettin'i Anadolu'ya geçirebilseydi Osmanlı Devleti yönünden tarih çok değişik yazılmış olacaktı.
61 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.