Ateşin önünde üç kelebek vardı. Birincisi ateşe yaklaştı ve “Ben aşkı bilirim ...” dedi. İkincisi ateşe kanadını değdirdi ve “Ben aşkın nasıl yaktığını bilirim ... “ dedi. Üçüncüsü kendini ateşe attı ve kül oldu. Aşkın ne olduğunu ondan başkası bilmiyordu.
" Dört kelebek bir gün bir ateşle karşılaşmışlar. Ateşin ne olduğunu öğrenmek istemişler tabi . İlk kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve aydınlık verdiğini fark etmiş . Arkadaşlarının yanına gelip , - ' Ateş aydınlatıcı bir şey ' demiş ... İkinci kelebek bu bilgiyle yetinmeyerek daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe , böylece ısındığını hissetmiş . Sonra dönüp , - ' Ateş aynı zamanda ısıtıcı da bir şey ' demiş arkadaşlarına . Üçüncü kelebek de fazlasını öğrenmek isteyip biraz daha yaklaşmış ateşe ve kanatlarının yandığını hissetmiş . Dönüp , - ' Ateş aynı zamanda yakıcı da bir şey ' demiş . Sonuncu kelebek de daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe . Önce aydınlığı görmüş , sonra ısındığını hissetmiş , sonra yanmaya başlamış ve biraz daha yaklaşınca yok oluvermiş . Ateşin aslında ne olduğunu sadece o kelebek öğrenmiş ama dönüp anlatamamış . Ateşi ancak içinde kaybolan bilir . Tıpkı aşk gibi ... O yüzden gerçek aşkı tadanlar anlatamamışlar . "
Reklam
306 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Bu kitabı bana hediye eden canım arkadaşım
☆ Şükoo ☆
☆ Şükoo ☆
sana tekrar çok teşekkür ederim tospiğim benim♡♡ Kitap ismi, siyah beyaz evet, ismine bayıldım rengine bayıldım ama neden siyah beyaz onu anlamadım:) Kitabın konusu ise şöyle ki; Baş karakter Demiray'ın demirle ateşin aşkını anlatan üniversiteli bir genç. Baba gibi gördüğü ustası
Siyah ve Beyaz
Siyah ve BeyazHayati Yolcu · Anemon Yayınları · 201614 okunma
Can Yücel
"Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında Sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, Yüreğindeki duruluğa... Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında; sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa… …Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol…
Adına mısralar dökeceğim bir kara sevdam olmadı hiç Yada soğumuş ama hala içimi yakan bir gönül yaram Ve aşık olmadıkça hayatı anlamayacağımı sanardım Öyle ki ona sahip olunca suyun tadı farklı gelecekti O anda zamanı kaybedecektim kokular değişecekti Aynı yöne çıkacaktı bütün yollar Hayallerimi doldururken yaşamanın amacı sandığım gerçeklik Birşey farkettim yaşadım acı çektim hisettim Yağmur sonrası yayılan toprak kokusunu tatmayı Bir anlam uğruna ölürcesine çabalamayı Yada sanki aşkı var eden duyguların olmadığı bir boyutta sadece iki ruh olarak birine bakmayı O anda farkettim bir çocuğun oyunlarını sevmek başka birşeydi Suyun akışıyla düşüncelerin akışını birleştirmek Çok özlediğin birini beklemek Bir anı hatırlamak yada bir anda kaybolmak Amaçsızca yakılmış bir ateşin başında dostlarında oturmak ve uyuklamak Birine güvenmek ve hiç düşünmeden söz söyleyebilmek Ne bileyim işte öyleydi tüm bunları yaşarken içinde uçuşan aşkdan farklı renklere sahip kelebeklerdi yaşamın diğer yönleri Öylece bakakaldım onlara ve daldım yaşamın tüm renklerine
Reklam
627 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.