Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazıları kitap okumayı sevmez. Bu alışkanlık çocuklukta kazandırılırsa kalıcı olur, sonradan kazanmak zor. Özellikle bizim gibi "cahil bilge" lerin hürmet gördüğü toplumlarda, okumaktan ziyade duymak esas alınır nerdeyse. Kaynağı bulmak, araştırmak, kıyasa tabi tutmak(Belli derecede tecrübe gerektirir.) zor iştir. Kolaycılığı seçerek bildiğine inandığımız kişilerin yorumlarına bırakırız tercihi. "Vardır bir bildiği" sarıldığımız başlıca argumandır. Neden bu kadar lafı uzattın, derdin ne diyorsanız ; Efendim sizin okumanız yetmez bir şekilde etrafınızı da okumaya teşvik etmelisiniz. İşte bu yüzden insanlara okuması basit, ilgi çekici bu tarz kitaplardan hediye etmek başlangıç olabilir. Tabi ki okuma alışkanlığı olmayanlara. Bu tarz kitaplar, çabuk sıkılanlar için; Raskolnikov'un kararından, Jean Valjeanın sonundan, Anna Karenina'nın dramasından daha etkili olucaktır naçizane kanaatim. Efendim kitap hakkında söylenecek pek birşey yok, özellikle internetin yayılmasıyla artan yanlış bilgi kirliliğine, çok da ciddi yaklaşmadan eğlencelik bilgilerin doğru hallerini anlatmaya çalışmışlar. Örneğin; Dünya'nın en yavaş memelisi hangisidir? Atomun içinde ne vardır? Yunuslar mı zeki kargalar mı? gibi.. Kitabın devam serileride mevcut ilgililerine.
Cahillikler Kitabı
Cahillikler KitabıJohn Lloyd · Ntv Yayınları · 20122,034 okunma
Bak, şu saman yığınının yanında uzanmış yatıyorum. işgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umurunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki. Ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki. Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var, ne kepazelik! ne saçmalık!
Reklam
Tarkovskiyi sevsem mi yoksa ona kızsam mı, bilemedim.
Kasım 1983'te, gazeteci ve psikiyatrist İrena Brezna, (Basel) Tarkovski ile Londra'da (belki Rusça bildiği için) bir söyleşi yapmayı başarmış. Gazetecinin yönelttiği güncel feminizmi vurgulayan sorulara hiç katılmıyorum, ancak Tarkovski'nin yanıtlarını Türk okuru için de ilginç bulduğumdan bu söyleşiyi çevirmek istedim. Tarkovski: Görüyor musunuz
Bak şu saman yığınının yanında uzanmış yatıyorum… İşgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umrunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki… ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki… Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var… Ne kepazelik! Ne saçmalık!
Sayfa 157Kitabı okudu
Şöyle düşünüyorum: bak, şu saman yığınının yanında uzanmış yatıyorum... İşgal ettiğim yer öylesine küçücük, evrende bulunmadığım ve umurunda bile olmadığım alanın yanında öylesine ufacık, yok sayılacak kadar küçük ki... Ve yaşayacağım zaman dilimi benim bulunmadığım ve bulunmayacağım sonsuz zamanın yanında öylesine az ki... Oysa bu atomun, bu matematiksel noktanın içinde kan dolaşıyor, bir beyin çalışıyor, birtakım istekleri var... Ne kepazelik! Ne saçmalık!
Aslnda az farklılıklarla bütün hikayeler birbirine benzer. Balangıçta, oluşmaya doğru giden bir konu vardır. Bir kriz olur. Bu kriz onu harekete zorlar. Davranışına göre ya ölecek veya gelişecektir. Size anlatacağım ilk hikâye evrenimizin hikayesidir. Çünkü onun içinde yaşıyoruz. Ve çünkü bütün her şey, ister
Sayfa 48 - Arıon yayıneviKitabı okudu
Reklam
... ben, atom silahlarını mükemmelleştirmek için atomun parçalanması üstünde çalışan bilimadamlarına "aydın" denilemeyeceğini söyleyeceğim. Onlar bilimadamıdır; işte o kadar. Ama yapılmasına göz yumdukları bu silahların yıkıcı gücü karşısında dehşete kapılan bilginler bir araya gelerek kamuoyunu atom bombasının kullanılmasına karşı uyaran bir manifesto imzalandıklarında artık birer aydındırlar.
Sayfa 18 - Can Yayınları, 9.Baskı, İstanbul, Haziran 2017Kitabı okudu
1.074 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.