Aybüke

“Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?”
Sayfa 17
Reklam
Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Sayfa 37
Acıyı küçümsersiniz, ama parmağınızı kapıya sıkıştırdığınız vakit en yüksek perdeden inlersiniz!
Sayfa 41

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder.
Sayfa 23
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye?
Sayfa 17
Reklam
Haset, kin, yalan olmadan yaşamak yaşamaya değmezdi.
“… yine de insan kaybettiğinde en kötü alışkanlıklarını bile özlüyor; hatta en çok onları özlüyor. Alışkanlıklar insanın benliğinin ayrılmaz bir parçası.”
Sayfa 244
“Bilmek felaket getirir. İnsanı cezbeden belirsizliktir. Sis bulutu çökünce her şey daha bir güzelleşir. “
Sayfa 236
“Tüm yollar eninde sonunda aynı yere varır sevgili Gladys.” “Neresiymiş orası?” “Hayal kırıklığı.”
Sayfa 236
Bir zamanlar, her şeye gerçeklik kattığı için nefret ettiği çirkinliği şimdi aynı nedenle seviyordu. Çirkinlik en temel gerçeklikti.
Sayfa 211
Reklam
Bütün kötüler iyi suretine de girseler İyilik yine de iyilik olarak kalır.
Sayfa 80
Hayatın incisi saydığın şeye can atacaksın, Ve kendi gözünde bir yüreksiz kalarak yaşayacaksın.
İyi demek kötü demek, kötü demek iyi demek; Sisli puslu havalarda kanatlanıp uçmak gerek.
Sayfa 4
“Sarhoşluktan öte bu… Delilik, insanın öfkeden gözünün dönmesi gibi bir şey… Hiçbir alkol zehirlenmesiyle kıyaslanamayacak kadar korkunç ve dehşet verici bir saplantı…”
Sayfa 51
“Görev… Yardıma hazır olma… Görev, siz de demek ki bir görev olduğunu… Yardıma hazır olmanın bir görev olduğunu düşünüyordunuz.”
Sayfa 21