O kadar iyi yazmış ki Aytmatov, elinizde bir kitap oldugunu unutturuyor. Sizi alıyor kırsal, rüzgarlı, soğuk, bazen de sıcak kokan bir dünyaya götürüyor.
Hakiki bir isimdir Aytmatov.
Kedilerden sonra beni atlara hayran bırakan yazar .
Bilmediğim o kadar çok şeyi öğretti ki - yaşatarak hemde ! Gülsarı’ya binmek ve rüzgara karşı koyarcasına yol almak istedim . Beni insanlar değil -GÜLSARI anlar diye hissettim !
Aytmatov, kendine özgü anlatım biçimi ve gücü ile, kırgız - kazak ellerinin doğasını, kırgız - kazak türklerinin töresini ve folklorunu da pek canlı olarak gözler önüne seriyor. aşk ve heyecan, çarpıcı örneklerle eleştiri, okur için derin edebî haz, yazarın bu eserinde de yoğun olarak vardır.
En güzel tesadüfü -yılkı atlarını tanıtırken , aynı hafta *Gönül dağı* dizisinde bu atların muhteşemliğini göstermesiydi . Okuduğum sayfaların hepsini bir bir izledim sanki ! Öylesine yumuşattı ki kalbimi
^* İnsanlar yaşlanır, ama gönlü yaşlanmak istemez.*^
Sözüyle hayatın gerçeğini ve
^* - Beni ne sanıyorsun, düşmanın mı?
- Hayır, ama kendinin düşmanısın sen.^* ile de tüm gerçeğimi açığa çıkartıyor