Ömer Faruk Aydın

Ömer Faruk Aydın
@aydinfaruk
184 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kurgu ve kurgu dışı verdiği eserlerle favori yazarlarım arasına giren Maalouf'un Doğu'nun Limanları'nda aradığım lezzeti bulamadım. Semerkant'ı büyülü bir dünyanın içerisinde kaybolmuş şekilde muazzam bir haz duyarak okuduğum için büyük bir beklentiye girmiştim belki de. Roman, baba tarafından haneden soyundan bir Türk; anne tarafından ise Ermeni olan İsyan'ın on yıllara uzanan öyküsünü anlatıyor. Etkileyici bir girişle Adana'da başlayan hikâye, bir devrin kapanışına tanıklık ederek Beyrut'ta ve Paris'te iki dünya savaşını ana eksenine alarak ilerliyor. Olaylar kurgunun etkisiyle hızlı bir şekilde akıp gittiğinden karakterleri detaylıca analiz edebilmek pek mümkün olmuyor. İsyan'ın kendisi dışında hayatına etki eden hiçbir karakteri yeterince tanıma fırsatımız olmuyor. Tabii burada hakim anlatıcının İsyan olmasının etkisi büyük. Roman başka bir şekilde kurgulanıp Tanrısal bakış açısı metinin tamamına hakim olsaydı diye sıkça düşündüm. Olaylar hızla akıp gitmesine karşın yazarın dünya görüşünü karakterler aracılığıyla oldukça net bir şekilde yansıtıp bana göre pek de doğru olmadığını düşündüğüm sosyolojik tespitleri romana yine de farklı bir hava katmış. Oldukça sade bir dil ve akıcı bir üslupla yazılan bu roman, belki de yazarın en zayıf metinlerinden biri. Romanın en beğendiğim yönü ise, tarihi roman niteliğinde olması. Arap-Yahudi çatışmasının yani kısaca savaşın, bir insanın ve ailesinin psikolojisinde ne derin izler yaratabileceğini, hayatını ne derece değiştirebileceğini İsyan karakteri üzerinden anlatılmak istenmesini de çok beğendiğimi söylemeliyim.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,7bin okunma
Reklam
212 syf.
6/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Victoria döneminin oldukça üretken fakat Türkçeye birkaç eseri dışında çevrilmeyen Collins, haliyle Türk okurunun pek aşina olduğu bir yazar değil. Ancak en ünlü eserleri olarak gösterilen Aytaşı ve Beyazlı Kadın romanları dilimize kazandırılmış durumda. Bu eserlerin oldukça hacimli olması dolayısıyla Collins'le Lanetli Otel ile tanışmaya karar verdim. 1860 yılında başlayan roman, İngiltere, İrlanda ve Venedik gibi farklı mekanlarda geçen bir metin. İtalyan bir Kontes ile evlenen bir İngiliz lordunun şüpheli ölümü ile başlayan olaylar zincirini okuyoruz kitap boyunca. Akıcı kurgusu ile sade dili oldukça sürükleyici bir şekilde okuru içine çekmeye başarıyor. Korku ögelerinin yarısından sonra devreye girdiğini belirtmekte yarar var. Para, makam, ihanet vb. temalarla klasik bir çizgide ilerleyen, okurken yer yer Agatha Christie polisiyesi okuyormuş hissi veren, sonuyla şaşırtsa da pek tatmin etmeyen bir eser olmuş Lanetli Otel. Çevirinin çok iyi olduğunu düşünmesem de okunmayacak bir Türkçe kullanılmamış. Kurguda en zayıf bulduğum nokta ise: Kontes'in karakter derinliğinin zayıf oluşu ve ara ara kurduğu garip cümlelerin altının dolmayacak şekilde bırakılması. Kitabın türünün ise ne tam bir korku ne de bir polisiye olduğunu düşünüyorum. O arafta kalmışlık kendini hissettiriyor zaten roman boyunca. Ancak okurken hiç sıkılmadığımı ve son sayfasına kadar meraktan elimden bırakamadığımı bu kötü diyebileceğimiz çeviriye rağmen söylemeliyim. Yazara başlangıç kitabı olarak tercih edilebilir olduğunu düşünüyorum.
Lanetli Otel
Lanetli OtelWilkie Collins · İthaki Yayınları · 2021177 okunma
230 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Mahmut Yesari, edebiyatımızın gelişiminde önemli role sahip lakin unutulmuş yazarlarımızdan biridir. İthaki Yayınları'nın Bizim Hikaye serisi, edebiyatımızda öykücülüğün gelişimini tematik seçkilerle okura sunarak unutulmuş veya sevilen yazarları bizlere yeniden sunmayı amaçlıyor. Seride her bir seçki tematik olarak hazırlanmış. Taş Bebek
Taş Bebek
Taş BebekMahmut Yesari · İthaki Yayınları · 202127 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Birçok anı kitabı okudum, okumaya da devam ediyorum. Gündelik hayata, dünyaya, insana dair yaşantıları pek severim. İsmini bu anı kitabı vesilesiyle öğrendiğim Ahmet İsvan, İstanbul'un eski belediye başkanlarından. Türkiye'nin en çalkantılı dönemlerinde (1973-77) belediye başkanlığı yapmak ve günümüzde yapılan güzel işlerle anılmak herhalde en büyük hediyedir kişiye. Uzun zamandır demeyeceğim, okuduğum hiçbir anı kitabını bu kadar samimi, içten, naif ve duygulu bulamamıştım. Doğumundan emeklilik yıllarına uzanan bir geçmişi kitabına konu alan İsvan, Türkiye'de insanlığı, emeğin gücünü, bilimin gücünü, eğitimi ve siyasi yozlaşmayı kendi hayatından örneklerle sorguluyor. Tespitlerini o kadar samimi ve naif bir dille yapıyor ki hayran olmamak elde değil. Bu dürüst, halkçı ve nitelikli insan, Türkiye'de ne zorluklarla nelerin yapılabileceğinin kanıtı. Ahmet İsvan'ın başardıkları ''Türkiye'ye rağmen Türkiye için'', ''siyasete rağmen toplum için'', ''cehalete rağmen eğitim için'' yapılan fevkalade mühim işlerdir. Artık bir başucu kitabım daha olduğu için seviniyorum. Bu ülkeden bir Ahmet İsvan geçtiği için ayrıca gururlanıyorum.
Köprüler Gelip Geçmeye
Köprüler Gelip GeçmeyeAhmet İsvan · İş Bankası Kültür Yayınları · 201516 okunma
51 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Edebiyatımıza pek çok ilki ve yeniliği kazandırmak için eserler kazandıran Ahmet Mithat Efendi'nin döneminde büyük ilgi gören Letaif-i Rivayat adlı hikaye külliyatının sekizinci kitabı olan Ölüm Allah'ın Emri adlı uzun hikaye 1873 senesinde yayımlanmış. Yazar, sonunu başında söylediği hikayeyi merak unsurlarını gözetmek suretiyle irmek irmek örerek noktalıyor. Edebiyatımızın nesirde büyüme çağında olduğu bir dönemde kaleme alınan bu hikayenin, dönemin toplumsal yaşayış ve kültürünü aktarma, evlilik ve kadının toplumdaki yerine bakış açısını yansıtması bakımından değerli olduğunu düşünüyorum.
Ölüm Allah’ın Emri
Ölüm Allah’ın EmriAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,077 okunma
Reklam
Reklam
39 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.