Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ve eğer öteki dünya varsa, bekliyorsan.
gri gri gri... sabah, sis, yağmur bulut, bakış, hatıra bende bir şarkı yoktu sen okudun bir ayna yoktu bende sen baktın bereketli toprakların uykusunda bir köktüm senin bakışınla yeşerdim yağmurlar yağmadan gözlerinde bir şimşek çaktı bakışlarım ıslandı yanakların yağmurdan ıslak, gözlerin güneşli kurtlar doğuruyor, kuzuları kollayayım sen gözlerinle beni okşasan çoban değneğim tesirli bir silah olacak sen gözlerinle beni okşa çoban değneğim tesirli bir silah olacak savaş bitince senin için taze incirler toplayacağım seninle kalacağım seninle okuyacağım ve seni güneşli hayranlığında öpeceğim eğer bulutlar izin verirse.. ebrahim jafari
karsindaki insanda sevdigin ve sevmedigin ne kadar ozellik varsa sende de ayni ozellikler vardir (ayna yansimasi)
Reklam
Bazen de karşılaştığımız bir manzara bize ayna olur...
biz hatırladıklarımızın bir bütünüyüz; sabit olmayan şekillerden, kırılan ayna yığınlarından oluşan hayali bir müzeyiz. Borges.
Bir dağın zirvesinde şimdi yaşadıklarım... Ölüm yüzyüze geldiğim ayna gibi bende... Ve ben onda!
İran Sineması
A Altın ve Bakır Arkadaşımın Evi Nerede? Aslı Gibidir Ayna B
Reklam
Güven bir ayna gibidir. Bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir.
ne idiysen onu yansıtan amansız bir ayna şu beyaz kağıt senin sesinle konuşur beyaz kağıt senin gerçek sesinle beğendiğinle değil ; senin eserindir, boşuna harcadığın bu hayat. yeniden ele geçirebilirsin belki seni başladığın yere fırlatan bu kayıtsız nesneye tutunabilirsen eğer. bunca yer gezdin; aylar, güneşler gördün ölülere, dirilere dokundun inlemesini bir kadının kinini büyümemiş bir çocuğun - ama bir hiç olacak bütün bu duydukların sen bu boşluğa güvenmedikçe. yitirdiğini sandığın şeyleri bulacaksın belki orada : gençliğin filizlenişini, yaşlılığın çöküşünü. hayatın sen ne verdiysen odur bu boşluk sen ne verdiysen odur bu beyaz kağıt.
Mahperi ve yalnız ağaçlar üzerine.
Sükut içinde çıkagelen ansızın, zarif ve ince mahperi. Pencere pervazına hafifçe tututan dirsekleri, pervasızca izlerdi gökyüzünü her gece. Çok elzem olmasa dahi her şey mecnun kalbini kafesinde telaşla çırpınan uçmaya hazır bir kuş kadar heyecanlandırırdı. Bir başınalığı severdi, kalabalıklarda gözleri mahzun bakardı; uzlete çekilmek için can atardı bazı bazı. Güneşi sevdiği kadar yağmuru da severdi, ıslanmayı sevdiği kadar üşümeyi.. Gülmeyi sevdiği kadar ağlamayı severdi, bu melâl halini hoyratça kucaklardı uçurumdan düşmekten kurtarırcasına. Yeşillikler arasındaki yalnız ağaçlar, buğulu gözlerinin altında silinip giderdi. Ayna karşısına geçtiğinde bir dilfiruzdur ki alır götürürdü ellerinden. Kendinden kendine kaçardı, kalbinin süveydasına ışık olurdu başını okşadığı sokak hayvanları. Bundandır aldığı her nefesine gönül vermişliği. Batan güneşin bir lahza ardından doğacağını bilirdi. Dudaklarında bitmek bilmeyen bir aşk türküsü, gözlerinde can bulan gökyüzü. Bir an için duraksayıp baktığında göğe, nihayet gördü ruhunun revasını. Mecruh çocukluğunu olanca şefkatiyle sarmaladı. Düğüm olmuş boğazı ilmek ilmek çözüldü yeniden. Belki sadece bugüne mahsus, tekrar ve tekrar..
Her bir satırını çizmek istediğiniz , bir kitap benim duygularıma nasıl ayna olabilir dediğiniz o kitap ?
Reklam
Yamansın her zaman aldattın beni, Kâh düşürdün kâhi kaldırdın felek! Mecnun'sun diyerek Leylâ peşinden, Issız vâdilere saldırdın felek! Rehbersin dedin ben ise kördüm, Elimle başıma çok çorap ördüm. Kendimi bıraktım âlemi gördüm, Hesapsız günahlar aldırdın felek! Şifadır dedin zehir tatdırdın, Gençliğin okunu boşa attırdın, Körlerin yurdunda ayna sattırdın, Çıkmaz sokaklara daldırdın felek! Barışmadı gönlüm merd ile zenle, Ne bir iş bilenle, ne boş gezenle Hicran köşesinde bozuk düzenle, NEYZEN'e her telden çaldırdın felek! Sahra-i cedid 1913
Neyzen Tevfik
Neyzen Tevfik
Sen Unutma Beni.. Ayna
Sende unuttum hayalleri Sende unuttum sevilmeyi Bari sen unutma beni Sende unuttum ümitleri Sende unuttum ben herşeyi Bari sen unutma beni Son deminde akşam, merhaba dostum hüzün Yalnızım yine yalnız, nerdesin iki gözüm? open.spotify.com/track/4oSEktx7o...
İnsanın kendisi ile ilişkisi
İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü
İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü
İnsan nitekim ilk önce kendisiyle olan ilişkisini değerlendirmelidir. Bu sayede gerçekten sağlıklı olabilir. Kendini tanımadan, kendiyle tanışmadan dış dünyaya açılan kişinin yaşantısı çalkantılı, iç dünyası daima sıkıntılı olacaktır. İnsan diğer takındığı yüzleri ( rolleri, davranışları) bırakıp kendini tanımalıdır. Kendinle tanışmanın ilk sorusu ise “ Ey can! Sen kimsin?” O halde ; Bir ayna misali bak bakalım kendine, ne görüyorsun?
yüzüm diyorum eski zamanlardan kalma kırık bir ayna hangi yana dönsem içim dışım paramparça dokunduğum ne varsa ameliyat masasında geç kalınmış iç kanama dokunma zamana ...
Necat Uslu
Necat Uslu
kendi denizlerine sığmayan bir can var sende koparıp çocukluğumdan getirdim sana sakla bunları kum kadar eski yalnızlıkları kırık bir mırıldanışla kanayan şarkıları .. büyük fırtınaların kıyıya savurduğu deniz kabuğusun sen içinde sakla şu benim yaramaz çocukluğumu batan gemilerden elime kalan kırık bir ayna parçası baktıkça yüzümün yarısında senin gülümsemen .. son sayfaları kayıp bir kitapsın elimde sen yaz sonunu benim yüreğim kilitli kalsın....
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.