Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
69 syf.
8/10 puan verdi
Yılan hikayesine dönen bir emekli maaşını umut trenine koyan bir albay.15 yıldır o tren gelecek sözde.Şimdi diyeceksiniz adam kafayı mı yemiş 15 yıldır haftaya gelecek diye bekliyor?Bazen öyle anlar vardır ki,umudunuz olmayınca yaşama da sağdık kalamaz,ölüme koşarsınız.Bu da öyle bir öykü işte.Albayın çok pasif bir karakter olması dikkatimi çekti.Sürekli karısı insanlardan lütuf beklemiyorsun diyor.Hatta bir yerde bir şeyi satın almaya gittiğin ile satmaya gittiğindeki tavrın aynı olmalı diyor.Bu noktada Albay'ın eşine olan hayranlığımı belirtmem gerek.Onca yoksulluk yaşamış insan ama hala ufak güzellikler yapmayı biliyor,kocasıyla ilgili,fakirlikten bile son raddeye gelene kadar,yakındığını görmüyoruz.Eşi için hep bir destekçi.Ben asıl aşkın asıl zor zamanlarda kendini ispatladığından yanayım.Yiyecek ekmek bulamayan bir çift,hala birbirlerinin fikirlerine değer verip dinliyorlar. Kitabın dili inanılmaz akıcıydı bence.Hikaye durağan olabilir ancak durağan olması Albay'ın bekleyişine,fikirlerine odaklanmasından kaynaklı.Tüm kitap boyunca bir insanın hislerini anlatırsanız,elbette hisler kendini tekrar eder.Önemli olan sizin o hissi paylaşıp paylaşmamanız.Paylaşırsanız sıkıcı gelmeyecektir,onunla üzüleceksiniz.Paylaşmaz iseniz of puflarla dolu bir kitap olması kaçınılmaz.Kendi adıma ben Albay'ın ve eşinin hislerini paylaşmayı seçtim.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
Nikos Kazancakis [18 Şubat 1883-1957]
...ölüm bazen hayatımızın içine, baş döndüren bir koku gibi akar; hele de ıssız bir yerde olup, ay ışığı ve derin bir sessizlik varken, insanın vücudu yeni yıkanmış, hafifçecikken ve ruhun karşısına aşırı engeller çıkmazken, yani uykuda. İşte o vakit, bir an için hayatla ölüm arasındaki yarım duvar saydamlaşır, insan onun arkasında,
Reklam
Neden herkesin gördüğü şeyleri göremiyorum. Ya da neden diğerleri benim gördüklerimi göremiyor. Herkes bulunduğumuz Şeytan Sofrası Tepesinde güneşin battığı noktaya bakıyor, ben ise rüzgarın estiği yöne bakıyorum. Herkes güneşin batışındaki sessizliği dinlemek yerine, özçekim yapabilmenin telaşı içinde sessizliğe tecavüz ediyor. Ben güneşi kıskanan rüzgarın çığlıklarını tercih ederek unutulmuş ürpermenin zevkini yaşıyorum kıskanç rüzgarın kollarında. Hiçbirşey olmamış gibi herkesle aynı otobüslere binip otele dönüyoruz. Güneşi batıran benmişim gibi utanıyorum, diğerleri akşam yemeğinde ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyor. Otobüsün camlarını yalayan rüzgara son kez bakıyorum. Şeytan Sofrası Tepesinde açlığın ne olduğunu bir kez daha düşünmeden edemiyorum... İhtiyar-seminer notları
Çok cesur adam gördüm, ama inan bana hiçbiri yeterince akıllı değildi. Akıllıların çoğu ise cesaretin aptallık olduğunu düşünüyordu. Çevremde pek çok hırslı insan vardı, ama hemen hepsi, onları isteklerine ulaştıracak olan asıl özellikten sabırdan, serinkanlılıktan yoksundular.Serinkanlı olanlar ise hırslı olmayacak kadar uyuşuk ve tembeldiler.Eğer bu dört özellik aynı kişide bulunmuşsa, ben o adama dikkat etmek gerekir, derim.
Sayfa 172Kitabı okudu
Şehit
Nusaybin'den Mektup Var . "33'NCÜ ŞEHİT... BİLİYORUM ÇOĞUNUZUN UMURUNDA DEĞİL..." "Az önce Nusaybin'de verilen 33'üncü şehidimizin otopsi işlemelerini tamamladık, kefenledik, dualarla tabutuna ve morga koyduk. Rengini, içine koyduğumuz şehidin kanı gibi şüheda kanından almış al bayrağa sardık. Yarın Allah nasip ederse uğurlama
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.