Hem yiyeceksin hem yedireceksin ki milletin işleri yürüsün. Herkes haddini bilmeli. Kendi rütbesine, kendi mevkisine, kendi derecesine göre yiyecek ki düzen bozulmasın.
Ötekileştirilmek,yabancı görülmek,horlanmak,insan hesabına alınmamak,hele çocuksuzluğun tek müsebbibi oymuşcasına laf sokmalar… Bu dünyada onun payına düşen, suçluluk denizinde boğulmaya terk edilmiş kürek mahkumu olmaktı.
"Her yere hafiye yerleştirirsen" diye uyarmıştı onu, "gerçek dostların, kendi sadakatlerini bildikleri için, bu yapılandan kuşku duymazlar. Oysa ki hainler hemen dikkat kesilir. Hafiyeleri satın almaya bakarlar. Yavaş yavaş gerçek dostlarının aleyhine, düşmanlarının ise lehine raporlar almaya başlarsın. Sözler, ister iyi, ister kem olsunlar, oklara benzerler; sürüyle atarsın içlerinden biri hedefi vurur. Giderek gönlün dostlarına kapanır, hainler yanına yörene yerleşir, o zaman gücünden ne kalır geriye?"