Ne sevdiğimiz yerde yaşamayı seçebiliyoruz ne de yaşadığımız yeri sevebiliyoruz. Evine girerken ve çıkarken "dünyada olmak istediğim yer işte burası!" diyen ne kadar az insan var. Hürriyet havucunun peşinde koşan mecburiyet mahkumlarıyız.Sonra balkondaki saksıdan mucizeler bekliyor, bir haftalık tatillerden bir yıllık
huzur umuyoruz. Cehennemimizin adı "modern yaşam" ve bu gerçekle yüzleşmekten çok korkuyoruz.