Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sorun zihindedir. Huzursuzluk zihindedir. Bütün bunların üstesinden gelmek de her an mümkündür. İnsan kendine çekilerek, kendine sığınarak, zihninin içinde sağlam ve sağlıklı bir muhakeme oluşturarak içine yönelirse, kendini yeniler. İnsanın bulunduğu her yer, her an için bir cennet hatta bir inziva ve huzur alanı olabilir. Yeter ki cennet, zihinde inşa edilmiş olsun.
Sayfa 41 - Destek yayınları
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
Bencillik, bir davranış biçimi olmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin karakterinin bir bölümü olarak da ortaya çıkar: Bencillik, insanın her şeyi yalnızca kendisi için istemesi durumudur. Bölüşmek yerine, sahip olmak kişiye haz verir. Sahip olmak tek hedef olunca, insan giderek daha açgözlü ve ihtiras sahibi olur. Çünkü ne kadar çok şeyi olursa, o kadar mutlu olacağını sanır. Böylelikle kişi, herkese karşı bir düşmanlık beslemeye başlar. Kandırmak istediği müşterileri, iflasa sürüklemeye çalıştığı rakipleri ve sömürmeyi arzuladığı işçileri, hep onun daha az şeye sahip olmasına yol açtıkları için, bencil kişinin düşmanıdırlar. Bu tür düşünen bir insanın, arzuları sonsuz olduğu için, hiçbir zaman rahat ve huzur bulamayacağı bellidir. Onun tüm yaşamı, kendinden çok şeye sahip olanları kıskanmak ve kendinden az varlığı olanlardan da korkmakla geçecektir. Ama bu kişinin toplumda örnek bir kişilik çizebilmesi ve güleç yüzlü, akıllı, namuslu ve dost bir insan olabilmesi için, duygularını bastırarak, o yönünü hem kendinden hem de başkalarından gizlemesi gerekmektedir.
Sayfa 25 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Bilindiği üzere insan çok mutluyken beyni az çalışır. Huzur verici ve keyifli bir his, tatmin duygusu, tüm varlığa nüfuz eder; bu his kişiyi tüketir, benlik bilincini kaybettirir ve kötü huylu şairlerin dediği gibi, kişi artık salt mutluluğa ulaşmıştır. Ancak bu "büyü" nihayet sona erdiğinde, insan mutlu olduğu sırada kendini çok az gözlemlediğinden, hisleri ile hatıralarını ikiye katlayamadığı ve aldığı zevki devam ettirmediği için bazen sinirlenip pişman olur... Sanki "salt mutlu" için kendi hisleri hakkında düşünmek mümkünmüş ve buna değermiş gibi! Mutlu insan güneşin ışığında uçuşan sinek gibidir. Bundan dolayı o üç haftayı anımsadığımda, özellikle de tüm o süre boyunca aramızda bilhassa dikkat çekici bir şey yaşanmamışken, belirli bir izlenimi aklıma getirmem neredeyse imkânsız.
"Herkes yorulur çalışırken," dedim. Derin bir nefes aldım. "Önemli olan huzur, mutluluk değil mi? Mutsuzluk, fiziki yorgunluktan daha çok yorar insanı. Ama mutlu insan yorgunluğu hissetmez. Hatta bazen işi yorucu olmayan ama yaptığı işi sevmeyen insanlar; yorgunum, ölüyorum diyor. İşi yorucu olan insan yani çok da yorucu değil diyor. Bana göre bu mutlulukla alakalı. İşi yorucu olmayıp yorgunluktan ölen insan, mutsuz. Çünkü ilgi alanı değil. O para için çalışıyor. Diğeri ise kendisi için çalışıyor. İş hayatı bu şekilde sosyal hayata bile yansıyor. İnsan mutluysa mutlu eder, mutsuzsa çevresini de mutsuz eder. Sadece iş konusu için de söylemiyorum bunu, inan bana yorgunluk mutlulukla çok alakalı. Mutsuz insan hep daha çok yorgundur. Tabii ki günümüz şartlarında ilgi alanını seçen para için çalışmayan insan çok az. Herkesin öyle bir imkânı yok. Benim şu an var. Sonrasına bakacağız. Sen mimar olacaksın. Yorulacaksın da. Ama sevdiğin işi yapacaksın. Yorulup bitirdiğin işe gururla bakacaksın, gülümseyeceksin. Ben mimar olsam, şu işi bir bitirseydim diye çalışacağım. Özen bile göstermeyeceğim belki bitirmeye odaklandığımdan."
Sayfa 68 - Armoni YayıncılıkKitabı okudu
Önsöz
Bir insan hasta olduktan sonra, iyileşme gayretleri esnasında, az veya çok müşküllerle (zorluklarla) karşılaşır: Çeşitli tedavi yolları için, hastalığın durumuna göre, az ya da bazen çok fazla para harcaması = perhiz yapması; doktor ve hastane dolaşarak zaman kaybetmesi icap eder. Bütün bunlara rağmen, şayet hastanın bağışıklık sistemi iflas noktasına yaklaşmışsa, iyileşmesi imkansız hale gelmiş de olabilir. İşte biz bu kitabı hazırlarken, bağışıklık sistemini çok iyi durumda tutmanın sağlığı devamlı korumanın; her an, içi huzur dolu olarak, yaşamanın bütün hareketlerinde, davranışlarında etrafındaki canlıların da iyiliğini düşünmenin (sağlıklı hayatı için bu da lüzumlu) yollarım bir araya getirmeye çalıştık...
Reklam
“Huzur istersen çok az şey yap” der filozof.
Herkes az çok bir veya birkaç insan yüzünden kötüdür. Emin olun buna… Her düşüşün altında bir başkası vardır. Ve herkes kendinin mezarıdır.
Sayfa 280Kitabı okudu
Geçmişinde yaşadığın hayal kırıkları neticesinde belki de kendi içinde, "Ne kadar az insan o kadar çok huzur" gibi bir ilkeyi benimsemiş olabilirsin. Elbette iyi hissetmek için kalabalıklara ihtiyacımız yok, ama yakın olduğumuz bir kaç kişinin olması ruh sağlığımız için önemlidir.
758 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.