Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan Ahmed, bir gün Aziz Mahmud Hüdâyîye bir hediye göndermişti. Hüdâyî Hazretleri de gönderilen hediyeyi içine haram karışmış olabileceği şüphesi ile kabul etmemiş, geri çevirmişti. Padişah, aynı hediyeyi, devrin ünlü şeyhlerinden Abdülmecid Sivasi'ye gönderdi. O ise, gelen hediyeyi kabul etti. Bir gün padişah, Abdülmecid Sivasi ye: "Size gönderdiğim hediyeyi daha önce Aziz Mahmud Hüdâyî'ye göndermiştim, kabul buyurmamıştı" dedi. Abdülmecid Sivasî alçak gönüllü davranıp: “Padişahım, Aziz Mahmud Hüdâyî bir anka kuşudur ki, leşle beslenmeye tenezzül etmez" dedi. Padişah birkaç gün sonra da Aziz Mahmud Hüdâyî'nin sohbetine gitti. Ona da: "Geri çevirdiğiniz hediyeyi, Abdülmecid Sivasi'ye gönderdim, o kabul etti" dedi. Bu söz üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî: "Sultanım! Şeyh Abdülmecid, bir deryadır ki, içine bir damla pislik düşmekle kirlenmiş olmaz..." diye cevap verdi. Bu olay, bir taraftan âlimlerin idareciler karşısında, Hakk'ı söylemekte pervasızlığını, diğer taraftan da sufilerin birbirlerini iyilikle anma ve takdir etme geleneğini göstermesi açısından ibretli olduğu gibi, her iki şeyhin de kıvrak zekâsını, nüktedânlığını ve hazırcevaplılığını ortaya koyan bir belgedir.
I. Ahmed Han gerek Anadolu'da ve gerekse de İstanbul'da pek çok yadigâr bırakmıştır. İstanbul'da kendi adıyla anılan meydandaki Sultanahmed Camii tam bir şaheserdir. Temel atımında kazmayı ilk vuranlar devrin şeyhülislamı Mehmed Efendi, Aziz Mahmud Hüdâyî, Kuyucu Murad Paşa ve Sultan Ahmed Han olmuşlardır. Padişah bizzat kaftanının eteği ile toprak taşımış ve terleyinceye kadar kazma vurmuştur. Bu kazma kadife saplı olup, Topkapı Sarayı'nda teşhir edilmektedir. Adı geçen kazmayı daha sonra kullanacak olan bir başka padişah da III. Ahmed Han idi. O da saraydaki meşhur kütüphanenin temelleri atılırken, dedesinin kullandığı bu kazmayı eline
Reklam
Rabb'inin huzûruna bî-çâre giden, bin çâre ile döner!. Aziz Mahmud Hüdayi hz
“Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır." • Aziz Mahmud Hüdâyî (k.s)• Semerkand Takvimi🍃
Şu rahmete bakın ki, insanlar bütün azalarıyla günah işlerken, sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor. Aziz Mahmud Hudâyi Hz🌿
Ey tâlib-i dünyâ olan Tahsîl edip n'itsen gerek Olsan eğer şâh-ı cihân Bir gün koyup gitsen gerek .. Âdet edinme tokluğu Vahdetde ol ko çokluğu Yoldaş edersen yokluğu Dost iline yetsen gerek
Sayfa 145
Reklam
N'eyleyeyim dünyâyı Bana Allahım gerek Gerekmez mâsivâyı Bana Sultânım gerek Ehl-i dünyâ dünyâda Ehl-i ukbâ ukbâda Her biri bir sevdâda Bana Allah'ım gerek Derdli dermânın ister Kullar Sultânın ister Âşık cânânın ister Bana Sübhanım gerek Fânî devlet gerekmez Dürlü zînet gerekmez Hak'sız cennet gerekmez Bana Allah'ım gerek Mecnun ister Leylâ'yı Vâmık özler Azrâ'yı N'idem gayrı sevdâyı Bana Allah'ım gerek
Sayfa 139
Tiynet-i Âdem'de konmasa eğer sevdâ-yı aşk Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk Kenz-i mahfiden zuhûra geldi eşya lâ-cerem Bâd-i hubb ile temevvüc etdi çün deryâ-yı aşk Tâlib-i dîdâr olup ayılmaya tâ haşre dek Kim ki nûş ede ezel bezminde ger sahbâ-yı aşk Aşk u meşk olmaz nihân anı bilir halk-ı cihân Âşık-ı bî-çâreye mümkin midür ihfâ-yı aşk Bülbülün hâlin bilenler gûş ederler nâlesin Bir gül-i bî-hâr içindir bunca hûy ü hây-ı aşk Aşk-ı Şîrîn oldu feryâdına Ferhâd'ın sebeb Ey nice dânâyı Mecnûn eyledi Leylâ-yı aşk
Sayfa 135
Mevce gelip bahr-i kerem Açıldı ebvâb-ı ni'am Şükr eyle imdi dem-be-dem El-hamdü li'llâhi'l-Kerîm
Rahmeti bî-had Rahmân'ım Kerem senden ihsân senden Esirgeyici sultânım Kerem senden ihsân senden Kulların işi noksandır Senden ricâmız gufrândır Adetin daim ihsândır Kerem senden ihsân senden
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.