Büyük Randevu; bilsem nerede, saat kaçta,
Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta.
Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir,
Mezarda geçer akçe, neyse onu biriktir.
Dostlarım, ev, eşyamdı, birbir gitti diyorum,
Artık boş odalarda ölümü bekliyorum.
Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm,
Gözümde son marifet, Azrail'e tebessüm.
Sona Doğru
10 Aralık 1975 Çarşamba, Ankara. Sabahın sekizi. Küçük Esat'ta Refet Körüklü Bey'in evinin önünde bir araba bekliyor. Arabanın aynası arızalı. Muzaffer Eriş, vidayı sıkıştırıp aynayı onarmaya çalışıyor. Ayna birden fırlıyor, düşüyor ve paramparça oluyor. Ayna kırılmıştır. Bu bir felaket habercisidir. Aynı saatlerde İstanbul.