Edebiyat
Edebiyat

☆M.'nin 78. yalanı☆

☆M.'nin 78. yalanı☆
Kelimelerin karanlık suratları var. Markov bugün bana bir yalan daha söyledi. Saymaya başladığımdan beri 77. yalanı. Ben de başımı öne eğdim, onun bana yalan söylediğini görmemek için. Oysa yalan duyulur, duyulduğu için de başını ne yana çevirirsen çevir görünür. Yine de başımı eğiyorum, çünkü kapıyı kapatıp içeri koşamam.
Sayfa 37 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
☆M.'nin 78. yalanı☆
Güzel olmuş. Kıvamında. Hiçbir faydası olmayan bir güzellik. Tane tane çataldan düşen pirinçler, M.'yi eve getirmiyor. Halbuki yese, yüzümüz gülebilirdi, çünkü pilavı sever. O zaman pirince, yağa, gaza yazık olmazdı. Şimdi hepsi ailevi ve hatta milli de bir israfın türlü parçacıkları. Ben doydum ya, doymasam ne olacaktı sanki? M.'nin eve geç geldiğini söyledim. Bir de bazen gelmemesi var. İlk zamanlar hayli kızdığım bu durum, ilk zamanlar kızılan ve zamanın sonraki hiçbir evresinde değiştirilemeyen her durum gibi normalleşme becerisi gösterdi. Şimdi sadece ara sıra kızsam da bunu asla gözlerimle, dilimle ya da dolap kapakları ve oda kapıları ile dışarı vurmaya yeltenmiyorum. Ya da kızmama müsaade edildiği kadar kızıyorum, misal bir saat. Çünkü sınırı aşarsam M. kızar bu sefer. M. kızarsa da evden gider ya da çamaşır askılığını devirir. Her şey bu kadar basit işte.
Sayfa 39 - 40 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları