Yazmak da bir sanattır ve sanat da kültürün evrensel bir yansıması.
Kültürü üreten nasıl ki halklarsa, aktaran, devamlılığıni sağlayan da insanlardır.
Devamlılık olmazsa, kültür bozulur ve zamanla da kaybolur.
ᴮİᴿİ ᴴİᶜ̧ᴮİᴿİ ᴮİᴺᴸᴱᴿᶜᴱˢİ
Merhaba, italyan Edebiyatının Nobel ödüllü yazarlarından Luigi Pirandello'nun Varoluşluk ve kimlik üzerine yazılmış bir kitap deneyimleme fırsatı buldum. Başından sonuna kadar, insanı ve insanlığı sorgulama fırsatı bulduğumuz bu eser;İnsanın içinde yaşadığı bedene yabancı olduğunu ve aynı zamanda düşünsel tarzımıza da yön verir durumda.
Bir burunla başlayan sorgulama... Kahramanımızın kendini algıladığı biçimle insanların onu algıladığı biçimin farklı olduğunu fark etmesiyle başlıyor. Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz, başkaları nasıl? Ya sizin düşündüğünüz kişi değilse, insanların gördükleri kişi? İç hesaplaşmaya hazır mısınız?
İlginç bir roman sürükleyici okunması gerekenler listesine girecek kadar iddaalı. Ben çok sevdim, tabiiki sizin tercihiniz ama okumanızı önerebilirim. Sevgiler
Kendiniz için yaşamaya önem veriyorsunuz, iyi de ediyorsunuz, bu arada başkaları için kim olduğunuz düşüncesi aklınızdan geçirmiyorsunuz; başkalarının yargısı sizin için hiç önemli olmadığından değil, tersine sizin için çok önemi var bunun..
EV
Muhabir, editör ve köşe yazarı olarak tanınan ve akabinde İlk romanı Unutma Beni Apartmanı 2011 senesinde büyük yankı uyandıran sevgili Nermin Yıldırımin Ev kitabını deneyimleme fırsatı elde ettim uzun bir süre zarfında büyük gelgitlerle okuma yaptığım eser inanılmaz ruhsal yorgunluklarıda beraberinde getirdi. Uzun bir yol üzerinde, yolla beraber, yoldaş olanların Evini arayanların hikayesiydi. Parçalanmış bir aileden doğan ana karakterimiz Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını arkadaşı Ogo ile yürüyen iç yolculuklarına, geçmiş hesaplaşmalarına ve bunun yanında içsel yolculuğumuza da çıkıyoruz yer yer.. seherin iç dünyasını sorgularken bir anda kendimizi de bir çıkmazda buluyoruz. Ayrıca bir de psikolog Çiğdem karakteri de ön planda. Onun sayesinde bir de EMDR tekniğiyle hafıza üzerinden ve fotoğraflar vasıtasıyla çocukluğuna, oradaki duygulara dönmesini, o günlere yeniden bakmasını okuyoruz. Ama şu var ki kitabı okuma zamanim şimdi değilmiş. Çünkü kafamı ve kendimi toparlama güçlüğü çektim. Farklı bir zaman ve psikoloji de yeniden okumak en iyisi. Nermin yıldırımin diğer kitaplarından başlamak çok daha iyi olacak siz okurlar için. sevgiler, selamlar..
Bütün vedalar zordur. Bütün kopuşlar öyle. Bazen olmayacak şeylere alışırız. Tutunmaya çalışırız. Sonra bir yerde omuzlarımız düşer, beceremeyeceğimizi anlarız. O vakit kesip atmak gerekir. Ya onlar gider ya biz bırakırız.