"Tam o sırada gök gürledi..."
- - -
Baharın güzelim havasında, ne güzel bir karşılama gibi gelmişti... Aylardan nisandı, güzel bir baharın eşsiz lezzeti, yüzüme vuruyordu o sıralar, hani çicekler açacaktı, rengarenk çiçekler... içimde de bir bahar daha açarmış gibi olacaktı.
Sevmeler de kavuşmalarda bazen baharın değilde güze de
Tanpınar’ın tüm öykülerinin toplantığı bir eser. Bir kuyumcu titizliğiyle satır satır işliyor öykülerini. Bu arada öykü diyorum ama bazıları roman olacakken öyküye evrilmis gibi.
Tanpınar inanılmaz detaycı bir adam,hiç acele etmeden sakin sakin anlatır. Gördükleri karşısında adeta zaman ve nesneler duruyor kısacık "an"lar bile onun
"Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana
Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?"
(Suyun Ayak Sesi)
Gönül hoşluğunu hem dizeleriyle hem de çizimleriyle sonuna kadar yaşatan güzel insan, Sohrâp Sepehri.
"Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur."
Biz böceklere böyle güzel dizeleri bırakmış olması büyük mutluluk
Selam sana, her şeyin başında esen
Kısa ilkbaharı yaşamın!
Gün gelir her şey yeniden dirilir
Yitip giden sadece biçimdir.
Kuşaklar kuşakları izler
Hep yücelme peşinde;
Tür türü yaratır
Bitmek bilmez çağlar boyunca;
Dünyalar geçer, dünyalar gelir!
Hayatın keyfini çıkar, sen
Baharın kenarında açan çiçek;
Sonsuz şerefi överek tadına var
Şu kısa ömrünün.
Sen de yarat değerini,
Dünyaya kat;
Küçük ve ürkek,
Bir nefes çek gücün yettiğince,
Sonsuz günün havasından.
-Bjarntjerne Bjarnson
Zamana ihtiyacı vardı ve ben ona bunu veriyordum .Bir gün gelip kapılarımın onun için her zaman sonuna kadar açık olduğunu fark etmesini unut ederek gitmesine izin vermek zorundaydım .